@article{article_1519860, title={Şehir Tarihi Kaynağı Olarak Şiirler: Bitlis Örneği}, journal={Harran İlahiyat Dergisi}, pages={23–44}, year={2025}, DOI={10.30623/hij.1519860}, author={Barca, İbrahim and Uğurlu, Muhammed}, keywords={İslam Tarihi, Şehir Tarihi, Bitlis, Bitlis Tarihi, Bitlis Şiirleri}, abstract={İlk örnekleri İran-Irak ve Mezopotamya gibi yerlerde görülen şehirler, temelde içinde yaşayan ve biraraya gelmiş insanları korumak ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuştur. Geçmişi çok eski zamanlara tekabül eden şehirler, sosyo-kültürel hayatın, din yaşantısının, ekonominin yoğunlaştığı alanlar olarak toplumsal hayatın merkezini oluşturmaktadır. İnsanların hayatında ve birçok özelliklerinde önemli bir yeri ve etkisi olan şehirler, insanların edebi, ilmi ve bilimsel ürünlerine de konu olmuştur. Söz konusu ürünlerden birisi de şehir tarihçiliğidir. Şehir tarihçiliğinin en eski örneklerine Doğu Süryani dünyasında rastlanmaktadır. 6. yüzyılda kaleme alınmış Urhoy Kroniği (Urfa-Edessa kroniği) şehir ve bölge tarihine örnek olarak gösterilebilir. Batıda 11. yüzyılda bazı yerel psikoposların başta Milan ve Bologna olmak üzere şehri övmek için yazdıkları eserler, Batı şehir tarihçiliğinin ilk nüveleridir. Doğu İslam dünyasındaki ilk şehir tarihi eseri Hasan el-Basrî’nin Fezâilü Mekke adlı eseri olarak kabul edilir. Günümüze kadar hem doğuda hem batıda birçok şehir tarihi eserleri kaleme alınmıştır. Zaman içerisinde şehirlerin, bilimin ve bilimsel yöntemlerin gelişmesiyle şehir tarihçiliği içerik, muhteva ve kaynak olarak değişim göstermiş ve genişlemiştir. Klasik İslam şehir ve bölge tarihi eserleri şehirlere ait birçok malumatı barındırmaktadır. Şehirlerin ismi, kuruluşu, fethedilişi, özellikleri, doğal ve dini mekânları, yeryüzü şekilleri, sakinleri, ekonomik, siyasi ve sosyal hayatı, sanat ve mimari eserleri, önemli olayları ve kişileri gibi konular bunlardan bazılarıdır. Şehir tarihçileri bir tarihçi olmaları hasebiyle konu edindikleri şehre ait bilgi veren her kaynaktan istifade etmişlerdir. Bu kaynaklardan birisi de insanların şehirlere dair yazmış oldukları şiirlerdir. Orta Çağ’da kaleme alınmış birçok İslam şehir tarihi eserinde bir şekilde şehire ait bilgiler veren şiirlere yer verilmiştir. Bu makalede Bitlis şehir tarihine kaynaklık yapmaları bakımından Bitlis ile ilgili şiirler ele alınmıştır. Bu şiirlerden yola çıkarak Bitlis’in tarihi özellikleri ve Bitlis’e ait tarihi bilgiler ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. İbnu’z-Zarîf, Mevlana Abdulhallâk, Şair Mahmudoğlu, Şerefhân-ı Bidlîsî, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Müştak Baba, Diyarbakırlı Azmî ve Alvarlı Efe mezkûr şiirleri tespit edilen ve kendilerinden istifade edilen şairlerdir. Bitlisli ve Bitlisli olmayan bu şairlerden kimisi -örneğin İbnu’z-Zarîf- Bitlis’in kendilerinde ortaya çıkarmış oldukları ve onlara yaşattıkları değişik duyguları zikretmiştir. Kimisi de coğrafyası, soğuk su kaynakları, dereleri ve çayları, havası ve iklimi, bahçe ve bağları, çiçek ve ağaçları, dağları ve ovaları, meyve ve sebzeleri, sokak ve mahalleleri ile bazı âdet ve gelenekleri, kültürel ve sosyal hayatını, konu edinmişlerdir. Bitlis’te bulunan bazı tarihi ve dini eserler; Bitlis insanının bazı özellikleri ile Bitlis’e ve Bitlis’te yaşamış bazı kişilere duyulan sevgi ve hasret de şiirlerde yer alan diğer unsurlardandır. Bu meyanda mutasavvıfların şeyhlerine duymuş olduğu muhabbet ve o muhabbetle şeyhinin şehrine duyulan hasret dikkate değerdir. Çalışmanın özgün taraflarından biri bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış olan Bitlis hakkındaki bazı şiirlerin tespit edilip tanıtılması olmuştur.}, number={53}, publisher={Harran Üniversitesi}