@article{article_1546845, title={Alevî Geleneğin Yazılı ve Sözlü Kaynaklarında Miraç Tasavvuru}, journal={Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi}, pages={1–26}, year={2025}, DOI={10.35209/ksuifd.1546845}, author={Çam, Süleyman}, keywords={İslâm Mezhepleri Tarihi, Alevîlik, Miraç, Kırklar Cemi, Buyruklar, Erkânnâmeler}, abstract={İslâm tarihi kaynaklarının büyük çoğunluğuna göre Miraç hadisesi, hicretten yaklaşık bir buçuk yıl önce gerçekleşen olağanüstü bir olay olarak kabul edilmektedir. Bu olaya göre, Hz. Muhammed’in bir gece vakti Mekke’den Kudüs’e götürüldüğü, ardından “Burak” adlı bir binekle semaya yükseldiği rivayet edilmektedir. Miraç tasavvuru, birçok inanç sisteminde olduğu gibi, İslâm içerisinde teşekkül etmiş çeşitli dinî yapılanmaların inanç dünyasında da merkezi bir konuma sahiptir. Bu bağlamda, Miraç olgusunun Alevîlik gelenek içinde de özgün erkân ve ritüeller aracılığıyla somutlaştığı görülmektedir. Alevî gelenekte Miraç hadisesi kutsal bir anlam taşıyan metafizik bir olay olarak değerlendirilmiş ve hem yazılı hem de sözlü kaynaklarda kendine yer bulmuştur. Miraç, özellikle “Kırklar’ın Cemi”, “Kırklar’ın Sohbeti” ve “Kırklar’ın Semahı” gibi adlandırmalarla birlikte anılarak, Alevî erkânında sembolik ve ritüel bir çerçeve içerisinde yorumlanmıştır. Alevî geleneğinin yazılı kaynaklarında, Miraç ve Kırklar Cemi olguları mitolojik bir anlatım çerçevesinde ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Özellikle dedelerin elinde bulunan Kızılbaş Buyrukları, Makâlât, Erkânnâmeler ve Menâkıpnâmeler gibi temel metinlerde; Miraç anlatısının yanı sıra Kırklar, Kırklar Cemi, Kırklar Semahı, Ab-ı Hayat ve Engür Şerbeti gibi sembolik motiflere de yer verilmektedir. Bu motifler, Alevî inanç ve ritüel sisteminde hem kozmolojik hem de tasavvufî bir anlam bütünlüğü içerisinde değerlendirilmektedir. Özellikle sözlü gelenekte yer alan Miraçlamalarda, Hz. Muhammed’in semaya yükselişi ile Kırklar Meclisi’ne kabulü ve Kırklar’la birlikte Semah’a katılışı ayrıntılı biçimde tasvir edilmektedir. Bu bağlamda, Miraç anlatısının Alevî geleneği içinde yalnızca kozmolojik bir olay olarak değil, aynı zamanda cem erkânının ruhunu besleyen simgesel bir anlatı olarak da değerlendirildiği görülmektedir. Nitekim Miraç olgusunun, Alevîliğin yazılı kaynakları olan Buyruklar, Erkânnâmeler ve Velâyetnâmeler ile sözlü gelenek ürünlerinden Miraçlamalar, Deyişler ve Gülbanklar aracılığıyla inanç sistemine derinlemesine yansıdığı anlaşılmaktadır. İlgili kaynaklarda, Hz. Muhammed’in Miraç’a yükselişi, bu yolculuk sırasında karşılaştığı olaylar, Kırklar Meclisi’ne uğrayışı, burada gerçekleştirdiği sohbetler ile Kırklar’la birlikte icra ettiği semah ve semah esnasında meydana gelen sembolik hadiseler ayrıntılı biçimde anlatılmaktadır. Ayrıca Miraç hadisesi, Alevî gelenekte cem ve semahın menşei olarak kabul edildiğinden, bu iki ritüel Alevî ibadet pratiğinin en temel unsurları arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, Alevî geleneğin Miraç hadisesine ilişkin yaklaşımını ortaya koymak amacıyla, hem yazılı kaynaklardan Buyruklar, Erkânnâmeler ve Velâyetnâmeler hem de sözlü kültür ürünleri olan Miraçlamalar, Deyişler, Gülbanklar ile birlikte analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Alevî geleneğin yazılı kaynaklarında ve sözlü kültür ürünlerinde Miraç hadisesinin yoğun biçimde işlendiği tespit edilmiştir. Bu anlatı, Alevîliğe özgü tasavvufî yaklaşımla zenginleştirilmiş ve yorumlanmıştır. Ayrıca, Alevî geleneğinde merkezi bir yere sahip olan “Kırklar” motifi, Miraç olgusuyla sıkı bir şekilde ilişkilendirilerek inanç ve ritüel sisteminde anlamlı bir konumda yer almıştır.}, number={45}, publisher={Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi}