@article{article_1597815, title={Kredi Kartı İşlem Adeti ve Tüketici Fiyat Endeksi İlişkisi: Türkiye Ekonomisi Örneği}, journal={Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi}, volume={24}, pages={1658–1671}, year={2025}, DOI={10.21547/jss.1597815}, author={Daşdemir, Esat and Börü, Mustafa Kerem}, keywords={Enflasyon, Enflasyondan Korunma, Öne Çekilmiş Talep Enflasyonu, Tüketici Fiyat Endeksi, Kredi Kartı İşlemleri}, abstract={Bu çalışma Türkiye ekonomisinde kredi kartı kullanımı ve tüketici fiyat endeksi (TÜFE) arasındaki ilişkiyi tüketici talebine etkisi bağlamında incelemektedir. Çalışma, Türkiye ekonomisinde son yıllarda gözlemlenen enflasyonist ortamın uzun dönem tüketici davranışlarını ve tüketici talebini etkileyebileceğini iddia etmektedir. Bu iddia kredi kartı kullanımı davranışı aracılığıyla analiz edilmektedir. Çalışmanın hipotezi Türkiye ekonomisinde TÜFE’nin artış eğilimine girdiği ve yüksek enflasyon oranlarının görüldüğü dönemleri de kapsayan Ocak 2015 ve Mayıs 2025 dönemi verileriyle analiz edilmiştir. Hipotez, yapısal kırılmaları dikkate alan Gregory-Hansen eşbütünleşme testiyle analiz edilmiştir. Teste istinaden Şubat 2020 döneminde yapısal kırılma olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan ARDL analizi sonucunda hata düzeltme modelinin çalıştığı, TÜFE ve kredi kartı işlemleri (KRA) arasındaki ilişkinin beklenen yönde ve istatistiki olarak anlamlı olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Bulgulara göre TÜFE’deki %1’lik artış KRA’yı kısa dönemde yaklaşık %0,54 artırmakta, uzun dönemde ise yaklaşık %0,6 artırmaktadır. Yapısal kırılmanın gözlemlendiği Şubat 2020 dönemi sonrasında KRA yaklaşık %10 daha yüksek değerler almaktadır. Diğer bir deyişle, Covid-19 sağlık krizinin etkilerinin gözlemlendiği dönemde kredi kartı işlemleri uzun dönemde %10 artmıştır. Cari enflasyon oranları, tüketicilerin gelecekteki taleplerini öne çekerek cari tüketimlerini artırabilmektedir. Uzun dönemde enflasyon ve talep ilişkisi az da olsa artmaktadır. Bu da bireylerin enflasyon karşısında korunma hamlesi olarak tüketimlerini öne çekmeyi bilinçli bir politika haline getirdiği sonucunu desteklemektedir. Enflasyon nedeniyle talebini öne çekebilen tüketici grubu daha ziyade üst gelir grubunda bulunabileceğinden dolayı, çalışma kapsamında gözlemlenen bu iktisadi ilişkinin sosyal adaletsizliğe ve tüketim eşitsizliğine neden olabileceğinin altı çizilmiştir. Çalışmada politika yapıcılara öneriler sunulmuş ve sunulan bu önerilerde enflasyonun neden olduğu sosyal adaletsizliklerin giderilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.}, number={4}, publisher={Gaziantep Üniversitesi}