@article{article_1603279, title={ETNİK ÇATIŞMA BAĞLAMINDA MÜZAKERE: TÜRKİYE’DEKİ BARIŞ SÜRECİ ÖRNEĞİ}, journal={Politik Ekonomik Kuram}, volume={9}, pages={654–699}, year={2025}, DOI={10.30586/pek.1603279}, author={Görgün Akgül, Çiğdem}, keywords={Müzakere, Bölünmüş Toplumlar, Etnik Çatışma, Barış Süreci, Türkiye}, abstract={Bu çalışma, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kasım 2009’da gerçekleştirilen Demokratik Açılım Tartışmaları ve Temmuz 2014’te Terörle Mücadele ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesi Hakkında Kanun Tartışmalarına odaklanmaktadır. Bu yasa tasarılarının müzakere kalitesi, Jürgen Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı ve söylem etiği çalışmalarından ilham alınarak oluşturulan Söylem Kalitesi Endeksi yöntemiyle iki farklı araştırmacı tarafından ölçülüp karşılaştırılmıştır. Böylelikle “bölünmüş bir toplum”da müzakereci demokrasinin nasıl işlediği sorusuna yanıt aranmıştır. Amaç, müzakere literatürüne orijinal bir ampirik katkı sağlamaktır çünkü müzakere çalışmalarının çoğu, liberal demokrasilerin kurumsallaştığı Batı toplumları ve daha az çatışmanın olduğu, şiddet içermeyen konular üzerinde yapılmıştır. Bu çalışmalara göre, müzakere için uygun ortam oluştuğunda karşıt gruplar daha demokratik ve müzakereci hareket etmektedir. Doğru bir kurumsal tasarım, katılımcıları saygılı davranmaya iterken; ortak faydaya yönelik iyi gerekçelendirilmiş bir eylem önerisi, farklı görüşlere sahip bireyleri ikna edebilmektedir. Bu bağlamda ülkede onlarca yıldır var olan “etnik bölünmüşlük” ve çatışma ortamı Türkiye’yi özgün bir örnek haline getirmektedir. Barış Süreci olarak bilinen Kürt Sorunu’nun çözümüne yönelik müzakere süreci kapsamında TBMM’de yapılan oturumlar oldukça çekişmeli bir atmosferde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada bir yandan bölünmüş bir toplumda müzakere sürecinin nasıl işlediği incelenirken, diğer yandan bu sürecin TBMM’deki siyasi partilerin Kürt Sorunu’na ve bu meselenin çözümüne dair tutumlarını değiştirip değiştirmediği, siyasi elitler arasında bir fikir birliğine yol açıp açmadığı tartışılmıştır. Nihayetinde resmi parlamento görüşmeleri üzerinden söz konusu müzakere sürecinin Türkiye’deki “etnik kutuplaşmayı” azaltıp azaltmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır.}, number={2}, publisher={Ahmet Arif EREN}