@article{article_1605707, title={Din Eğitiminin İmkânları Bağlamında Doğal Afetlerin Psiko-sosyal Etkileriyle Dini Başa Çıkma: Kahramanmaraş Merkezli 6 Şubat Depremleri Örneğinde Fenomenolojik Bir Çalışma}, journal={Harran İlahiyat Dergisi}, pages={94–124}, year={2025}, DOI={10.30623/hij.1605707}, author={Doğru, Çetin}, keywords={Din Eğitimi, Dini Başa Çıkma, Deprem, Depremin Psiko-sosyal Etkileri, Afet}, abstract={Toplumun tamamı ya da belli bir kesimi için maddi ve manevi kayıplar doğuran, normal yaşantıyı ve insan faaliyetlerini durduran ya da kesintiye uğratan, etkilenen topluluğun baş etme gücünü aşan doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar, afet olarak tanımlanmaktadır. Doğal afetler arasında yıkıcı etkileri bakımından en öne çıkanlardan birisi de depremlerdir. Fay hatlarında meydana kırılmalar sonucu yüksek basıncın da etkisiyle yerkabuğunun büyük sarsıntı geçirmesiyle oluşan depremler, şiddetlerine bağlı olarak değişen yıkıcı etkileriyle bireylerde derin psiko-sosyal travmalara yol açabilmektedir. Depremle birlikte gelen ani can kayıpları ve ciddi sağlık sorunları gibi kriz durumlarında bireyin olaylara yüklediği anlam ve psikolojik dayanıklılığı belirleyici rol oynamakla birlikte bu süreçte din, bireye önemli bir manevi destek kaynağı sunabilmektedir. Fenomenolojik desende nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışmayla, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin bireyler üzerinde bıraktığı olumsuz psiko-sosyal etkileri belirlemek ve bu etkilerle başa çıkmada kullanılan dini başa çıkma yöntemlerini incelemek hedeflenmiştir. Bu araştırmanın ortaya çıkardığı sonuçlar, deprem sonrası yapılacak sosyal, psikolojik destek program ve planlar için önemli bulunmuştur. Araştırmada nitel veri toplama yöntemlerinden birisi olan görüşme/mülakat yöntemi kullanılmıştır. Mülakatta birebir görüşme yaklaşımı tercih edilmiştir. Çalışma verilerinin toplanması için “Yarı yapılandırılmış görüşme formu” aracı kullanılmıştır. Araştırmanın veri kaynağı olan katılımcılar seçilirken “Amaçlı Örnekleme” yöntemi ve bu yöntemin bir yaklaşımı olan “kartopu veya zincir örnekleme” yaklaşımı tercih edilmiştir. Öte yandan katılımcılardan elde edilen ham veriler, içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda depremlerin bireyler üzerinde derin psiko-sosyal etkiler bıraktığı anlaşılmaktadır. Depremin bıraktığı olumsuz psiko-sosyal etkiler ise, bireyleri manevi destek arayışına yönlendirmiştir. Depremin bu olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için bireylerin; dua etme, namaz kılma, Allah’a teslimiyet, sabır gibi dini inanç ve ritüellere yöneldikleri, bu gibi dini unsurlara yönelimlerin bireylerin dayanıklılığını artırdığı görülmüştür. Deprem gibi travmatik olaylarda din, bireye psiko-sosyal destek oluşturan önemli bir kaynaktır. Dini unsurlar, duygusal durumların iyileştirilmesine, depremle birlikte gelişen acı ve sıkıntılara karşı bir dayanıklılık geliştirilmesine önemli katkı sunmaktadır. Öte yandan dinden beslenerek gerçekleşen kolektif bilinç ya da şuur sayesinde toplumsal bağlar güçlenmekte ve dayanışma gerçekleşebilmektedir. Bunun yanında kolektif bir acı ya da sıkıntının varlığı, bireyi aynı zamanda kolektif bir iyileşme sürecine sokabilmektedir. Bu bulgular, depremden sonra psiko-sosyal etkileri azaltmada dinden gelen unsurları daha etkili bir şekilde kullanmak, bireylere manevi danışmanlık ve rehberlik yapmak, bu noktada din eğitiminin daha verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak açısından önemlidir. Bu araştırmanın konu içeriğine benzer başka çalışmalar yapılacaksa daha büyük örneklem grupları üzerinde çalışılabilir. Böylece sonuçların genellenebilirliği artırılabilir. Bunun için de nicel çalışmalara ağırlık verilmelidir. Şimdiye kadar yapılan bu öneriler, gelecekte benzer krizlerin olumsuz etkilerini hafifletme ya da ortadan kaldırma noktasında yol gösterici olarak düşünülmüştür.}, number={53}, publisher={Harran Üniversitesi}