@article{article_1613981, title={Cerh-Taʿdîl Arasında Bir İfade: “Hadis Uğruna Yolculuk Yapmadı/Lem Yerhal fî talebi’l-hadîs”}, journal={Amasya İlahiyat Dergisi}, pages={83–115}, year={2025}, DOI={10.18498/amailad.1613981}, author={Doğanay, Ramazan}, keywords={Hadis, Rihle, Cerh, Taʿdîl., Lem yerhal}, abstract={Hadis tarihinde, rihle yapmak hadisçilerin temel gayelerinden biri olmuştur. er-Rıhle fî talebi’l-hadîs/ilm olarak isimlendirilen bu faaliyet, hadisçiler arasında çokça rağbet görmüştür. Birçok hadis âlimi, kendi bölgelerinde semâ etme imkânı bulamadıkları rivâyetleri tahammül etmek, ellerinde bulunan hadisi veya hadisleri başka kaynaklardan da dinlemek suretiyle hadisin sıhhatini pekiştirmek, görüşemedikleri hocalarla karşılaşıp onlardan istifade etmek, bir hadis hakkında bilgi sahibi olmak ve âlî isnâd elde etmek gibi muhtelif amaçlarla çeşit çeşit zahmetlere katlanarak farklı diyarlara ilmî yolculuklarda bulunmuştur. Rihle yapmak bir hadis âlimi için o kadar önemli bir meziyet kabul edilmiştir ki bazı hadisçiler, bu düşünceden hareketle, rihle yapmayıp kendi beldesiyle iktifâ edenleri vasıfsız olarak niteleyebilmiştir. Kimileri ise “Rihle yapmayana rihle yapılmaz” veya “Rihle yapmayanın ilmine itibar edilmez” gibi sözlerle bu ameliyenin ehemmiyetine dikkat çekmiştir. Rihle faaliyetini Hz. Peygamber’in zamanına kadar götürmek mümkündür. O dönemde birçok heyet ve bedevî, müslüman olmak, İslâm hakkında bilgi almak veya başka talep ve ihtiyaçlarını doğrudan Hz. Peygamber’e bildirmek için Medine’ye, Allah Resûlü’nün huzuruna gelmiştir. Bu yolculuklar aslında ilim uğruna yolculuğun ilk nüveleri addedilebilir. Mezkûr tablo sahâbe döneminde de aynı şekilde devam etmiş; birçok sahâbî bilmediği hadisleri dinlemek veya bildiği hadisleri başka kaynaklardan test etmek gayesiyle farklı diyarlara rihle yapmıştır. Tüm bu çabalar, tâbiîn döneminde hadisçiler arasında sistemli rihle faaliyetinin vücut bulmasına vesile olmuştur. Rihle vasıtasıyla hadisçiler, bilmedikleri hadisleri öğrenmiş, daha önce bir hocadan almamış oldukları hadisleri tahammül etmiş veya bir hadisi başka kanallardan da almak suretiyle o hadisin sıhhatini takviye etmiştir. Bu itibarla rihle yapmak bir hadisçinin hayatında dönüm noktası olduğu gibi aynı zamanda onun yetkinliğine işaret eden bir vasıf olmuştur. Öyle ki rihle yapmak, bir hadisçinin, alanında yetkinlik kazanmasına katkı sağlamış ve kişinin güvenirliği hususunda olumlu bir kanaat meydana getirmiştir. Buna mukabil muhaddisler, rihle yapmayan hadisçileri ise “rihle yapmadı” şeklinde vurgulu bir ifadeyle nitelemiştir. Bu durumda bir hadis râvîsinin biyografisinde yer alan “rahhâl”, “cevvâl” ve “tavvâf” gibi rihleye dair nitelemeler o kişi hakkında güven telkin ederken hadis talebi amacıyla rihle yapmayan kimseler hakkında “lem yerhal” gibi ifadeler ise bir nevi râvîdeki eksikliği çağrıştırmaktadır. Bu bağlamda râvînin rihle yapmış olması kısmen ona dair bir güven telkin etmekte, rihle yapmamış olmasının ise kısmen bir güvensizlik hâli ihsâs ettiği düşünülmektedir. Fakat bu ve benzeri ifadelerin, ilgili râvî hakkında doğrudan bir cerh olarak söylenmediği, sadece bir eksikliğe delalet ettiği ifade edilebilir. “Lem yerhal” ve benzeri ifadeleri doğrudan bir cerh sebebi amacıyla kullanan herhangi bir münekkidin tespit edilememiş olması da bunu göstermektedir. Ricâl ve tabakât eserleri özelinde yapılan bu çalışmada 18 muhaddisin rihle yapmadığı tespit edilmiş; söz konusu muhaddislerin biyografileri göz önünde bulundurulduğunda bunda kişinin ailevî durumu ile kendi beldeleriyle yetinmiş olmalarının etkili olduğu görülmüştür. Bunların yanı sıra râvînin maddi durumu, rihle yapmamasında belli oranda etkili olsa da pek çok muhaddis, farklı işlerde çalışarak veya birilerinden maddi destek alarak bu problemi aşabilmiştir. Çalışmada ilk olarak hadisçiler nezdinde rihlenin önemine muhtasar bir şekilde değinilecek, ardından rihle yapmayan muhaddisler tespit edilecektir. Rihle yapmamalarının gerekçeleri tetkik edilecek, rihle yapmamanın cerh-ta’dîl durumlarına bir tesirinin olup olmadığı ve bunun, râvîler arasında tercihte bulunma noktasında bir katkı sunup sunmadığı tahlil edilecektir.}, number={25}, publisher={Amasya Üniversitesi}