@article{article_1614395, title={Korporatist Kamu Felsefesi İçinde Gelişen Zayıflatıcı Çoğulculuk: Çok Partili Hayata Geçişte CHP ve İşçi Hareketi}, journal={Mülkiye Dergisi}, pages={31–54}, year={2025}, author={Doğan, Mustafa Görkem}, keywords={Korporatizm, Zayıflatıcı Çoğulculuk, Türkiye’de Sendikalar, Tesanütçülük, Cumhuriyet Halk Partisi.}, abstract={Türk kamu felsefesinin özellikle tek partili dönemde korporatist özellikler taşıdığı hem batıdaki ilham kaynaklarına işaret ederek, hem de özellikle otuzlardaki kimi yasal kurumsal uygulamalar üzerinden Türkiye’de tek parti dönemi hakkındaki yazında önemli araştırmacılar tarafından sıkça dile getirilmiştir. Özellikle Taha Parla’nın bu konudaki tespiti solidarist korporatizmin tek partili dönemde ve onun öncesindeki Osmanlı İmparatorluğunun çözülme sürecinde gerek aydınlar arasında gerekse de kamu idarecileri arasında yaygın olduğunu gösterir. Solidarist ideoloji Osmanlı’da günümüzde pek kullanılmayan bir ifadeyle “tesanütçülük” diye bilinirdi, buna rağmen tek partili döneme halkçılık ilkesi olarak geçmiştir. Korporatizm ise, siyaset biliminde başka kuramsal referanslarının yanı sıra işçi örgütlerinin düzenlenmesi ve bu örgütlerin iktidarca kontrolü bağlamında özellikle gündeme gelen bir kavramdır. Bununla birlikte çok partili hayata geçişte Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) iktidarınca oluşturulan sendikal örgütlülüğe ilişkin mevzuat her ne kadar fiili ve yasal yöntemlerle kısıtlanmış da olsa sendika seçme özgürlüğü içerir bu bakımdan da temeli itibariyle korporatistten ziyade liberal modele yakın sayılır. Tek partili dönemde Türkiye’de resmi sendikalar kurulmamış bu yüzden doğal olarak sendikalara üye olup olmamak da işçinin seçimine bırakılmıştır. Bu süreçte oluşturulan yasal kurumsal düzenlemeler fiilen kısıtlanmış olsa da sendikal çoğulculuk ve işçiler açısından sendikalara üye olma ya da olmama özgürlüğü içerir. Bu dönemdeki fiili uygulamalar ve devletle sendikalar, iktidar partisiyle sendikalar arasındaki ilişkiler ise daha kompleks bir görünüm verir, liberal demokratik bir rejimde uygulanması beklenmeyecek bazı pratikler işçi hareketi ile olan ilişkisinde iktidar partisi tarafından uygulanır. Cumhuriyet Halk Partisinin kimi yetkilileri iktidar partisi olmanın verdiği güçler sendikalarla bir tür vesayet ilişkisi geliştirmiştir. Bu bağlamda korporatizm ve çoğulculuk arasında kuramda öngörülen karşıtlığın aynı zamanda kimi geçişlilikler de içerdiğini iddia eden bu makale, iktidar partisi ve sendikalaşma talep eden, ilgili mevzuat yasalaşınca da sendikalaşan işçi hareketi arasındaki etkileşimi analiz ederek tek parti döneminde korporatist ideolojinin iktidar çevrelerinde yaygınlığını ve yerleşikliğini analiz etmekte, çoğulcu uygulamalar ve korporatist kamu felsefesi arasındaki geçişliliği değerlendirmektedir.}, number={1}, publisher={Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi}