@article{article_1619716, title={Fıkıh Usûlünde Teâruz Teşkil Eden Kavlî-Fiilî Rivayetleri Uzlaştırma Çabasına Dair Bir Tartışma: Hz. Peygamber’e Nispet Edilen Mekruh Nitelikli Fillerin Teşrî‘ ve Bağlayıcılık Değeri}, journal={Kocatepe İslami İlimler Dergisi}, volume={8}, pages={162–178}, year={2025}, DOI={10.52637/kiid.1619716}, author={Bozbaş, Fatiha}, keywords={Fıkıh, Fıkıh Usûlü, Hz. Peygamber, Fiil, Hüküm, Mekruh, Ef’âl-i Nebî}, abstract={Hz. Peygamber’in fiil ve sözlerinin teşrî‘ niteliği ve bağlayıcılık değeri, İslâm hukuku literatüründe önemli bir tartışma konusudur. Fıkıh usulü eserlerinde, onun fiillerinin farz ile mubah arasındaki hükümlere delalet edeceği, haram nitelikli bir fiilin ise kendisinden sadır olmayacağı kabul edilmiştir. Mekruh olarak değerlendirilen bir fiilin Hz. Peygamber’e nispeti ise ihtilâflı bir meseledir. Burada nispetten kastedilen, işlenen fiilin Hz. Peygamber açısından mekruh olması değil, ittibâ açısından mekruhluk vasfını taşıması bir başka ifadeyle bu tür fiillerin teşrî‘ değeri açısından ne anlam ifade ettiği meselesidir. Bu çalışmada, Hz. Peygamber’in mekruh olarak değerlendirilen fiillerinin teşrî‘ bağlamında nasıl anlaşılması gerektiğine dair tartışma ele alınmıştır. Bu bağlamda konuyu ele alan usulcülerin, Hz. Peygamber’e nispet edilen bazı kavlî ve fiilî rivayetler arasındaki zâhirî zıtlıkları, teâruzu giderme metotları olan cem‘, nesh veya tercih vb. yöntemlerle gidermedikleri, bunun yerine rivayetlerin bağlayıcılık değerini yeniden yorumladıkları tespit edilmiştir. Hz. Peygamber’in nehyettiği bir fiili bizzat işlemesi veya sünnet/müstehap bir fiile aykırı davranması gibi durumların, ilgili fiillerin şer‘î bağlayıcılığı konusunda iki temel yoruma yol açtığı görülmüştür. Bir grup usulcü, bu tür fiillerin ümmet için “mubah” olduğunu savunurken, diğer bir grup ise bu durumların “mekruh” vasfı taşıdığı görüşünü benimsemiştir. Çalışmada her iki yaklaşımın da belirli bir mezhebe özgü olmadığı ve daha ziyade fıkıh usulündeki bireysel yorum farklılıklarından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Makale, ayrıca bu ihtilâfın günlük hayatta abdest, ibadet ve temizlik gibi konular üzerindeki etkilerini de incelemektedir. Örneğin, cünüp iken abdest almadan uyumak, ayakta su içmek veya kedinin artığı ile abdest almak gibi meselelerde, mezhepler arasında farklı yorumlar geliştirilmiştir. Bu ihtilâflar, mekruh nitelikli fiillerin fıkhî değerine dair mevcut usul görüşlerinin, fıkıh hükümlerinin tasnifine olan etkisini ortaya koymaktadır.}, number={1}, publisher={Afyon Kocatepe Üniversitesi}