@article{article_1620821, title={Fârâbî Düşüncesinde Hitabetin Epistemik Çerçevesi ve Statüsü}, journal={İlahiyat Tetkikleri Dergisi}, pages={90–105}, year={2025}, DOI={10.29288/ilted.1620821}, author={Bayyiğit, Recep and Haksever, Muhammed Abdullah}, keywords={İslam felsefesi, Din sosyolojisi, Fârâbî, Hitabet, Bilgi, Kesinlik}, abstract={Bu çalışma, Fârâbi düşüncesinde hitabetin epistemik statüsünü tetkik etmeyi hedeflemiştir. Bu hedef ise öncelikle Fârâbî felsefesinde hitabet için çizilen epistemik çerçevenin keşfini gerekli kılmıştır. Söz konusu keşfin, hitabetin ontik bağıntılarının çözümlenmesiyle mümkün olduğu vurgulanmıştır. Bu kapsamda araştırmanın başlangıcı hatabî bilginin toplumsal inşasının ve tasarımının incelenmesine ayrılmıştır. Fârâbî’nin, hitabeti -felsefî bilgi geleneğine erişilmesinden önce ve sonra olmak üzere- iki farklı bağlamda açıklaması, inceleme perspektifinin toplumsal değişim merkezli kurulmasına olanak tanımıştır. Kitâbu’l-Hurûf felsefî bilginin zamansal yolculuğunu ve bu değişim serencamını incelemek için elverişli bir kaynak olarak değerlendirilmiştir. Hurûf’la birlikte diğer kaynak eserler üzerinden bil ginin inşası ve tasarımında toplumsal boyutların etkisine dair Fârâbî’nin ifadelendirdiği eleştirel yak laşım ve yöntemler sosyolojik açıdan analiz edilmiştir. İlgili analizleri sosyal bilimler düzleminde tar tışabilmek için yer yer din sosyolojisi ve bilgi sosyolojisi teorisyenleriyle karşılaştırmalar yapılmıştır. İncelemeler neticesinde felsefe öncesi hitabet ile felsefe sonrası hitabet arasında epistemik ve ontik bir ayrıma gidilmesi gerektiği fikrine varılmıştır. Zira çalışmada felsefî hitabet olarak kavramsallaştırılan felsefe sonrası hitabetin, bilişsel düzlemde kesinlik içerdiği ve felsefî bilgi için cumhur nezdinde ikna oluşturduğu vurgulanmıştır. Dolayısıyla sahih felsefeyi referans almasıyla felsefî hitabetin epistemik statüsünün felsefî bilgiyle eşdeğer kabul edilmesi gerektiğine kanaat getirilmiştir. Bununla birlikte söz konusu kabul, felsefî hitabetin muhatapları tarafından özünden farklı veya yüzeysel biçimde de ğerlendirilmesine zemin hazırlama riskini de taşımaktadır. Böylece araştırmada öncelikle felsefî hita betin çerçevesi, ardından felsefe sonrasında oluşan bu önermelerin statüsü belirlenmeye çalışılmıştır.}, number={64}, publisher={Atatürk Üniversitesi}