@article{article_1620885, title={Bir Mecmuayı Yeniden Okumak: Atrabü’l-âsâr’da Yer Alan Güfteler}, journal={Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi}, pages={71–116}, year={2025}, DOI={10.59149/sduifd.1620885}, author={Dilek, Mustafa Said and Akpınar, Hüseyin}, keywords={Güfte mecmuası, Es’ad Efendi, Mecmua, Tezkire, Atrabü’l-âsâr}, abstract={Sözlükte “anmak, hatırlamak” manasındaki zikr kökünden türeyen tezkire (çoğulu tezâkir) “hatırlamaya vesile olan şey” demektir. Çeşitli ilim dallarında yetişmiş âlimler ve şairlerin biyografilerine dair eserler olan tezkireler esas nitelikleri bakımından günümüzdeki biyografik/antolojik sözlüklere benzer özelliklere sahiptir. Osmanlı kültüründe tezkire denildiğinde öncelikle edebiyat sahasındaki eserler anlaşılsa da tefsir, hadis, tasavvuf ve daha birçok alanda pek fazla tezkire mevcuttur. Tezkireler biyografik bilgilerin yanı sıra o alanın tarihi gelişimi açısından da önemli veriler sunmaktadır. Bu nedenle ilim tarihimizde tezkire yazma geleneği yaygınlaşmıştır. Ancak mûsikî disiplini açısından durum böyle değildir. İlmiyeye mensup bir ailede 1684 tarihinde dünyaya gelen Şeyhülislâm Mehmed Es‘ad Efendi haricinde mûsikîşinaslarla alakalı tezkire yazarına pek şahit olamıyoruz. Onun Atrabü’l-âsâr fî tezkireti urefâi’l-edvâr adlı eseri, Osmanlı döneminde yazılan ilk mûsikîşinaslar tezkiresi olarak bilinmektedir. Es‘ad Efendi’nin mûsikî ile doğrudan alakalı bu eseri, 12. asırdan 13. asrın ilk yarısına kadar yetişen yaklaşık yüz bestekârın biyografisini içermektedir. Atrabü’l-âsâr yazıldığı günden itibaren Türk mûsikîsi tarihi araştırmalarında kaynak olarak en başta ve en sık müracaat edilen biyografik eserdir. Ayrıca tezkire hakkında da edebiyat ve mûsikî alanlarında çalışmalar yapılmıştır. Bunlar genelde tanıtım, çeviri ve tercüme gibi metin merkezli araştırmalardır. Son dönemlerde Atrabü’l-âsâr’daki bilgilerin, kişiler arasındaki bağlantıların, metin arası ipuçlarının irdelenmesiyle müzik sosyolojisi, tarihi müzikoloji, kültürel müzikoloji yönünden yapılan az sayıda inceleme de mevcuttur. Bu makale ise Atrabü’l-âsâr’ı önceki çalışmalardan farklı bir bakış açısıyla okumayı amaçlamaktadır. Atrabü’l-âsâr’da bestekâr biyografilerinin yanı sıra her bestekâra ait beste örneği de kaydedilmiştir. Bu besteler makam, usûl ve tür bilgisi verilerek güftenin genellikle iki mısraının paylaşılması şeklindedir. Dolayısıyla Atrabü’l-âsâr her ne kadar müstakil bir güfte mecmuası olarak nitelendirilemese de güfte derlemesi niteliği taşıyan bir mecmuadır denilebilir. Esasen sadece güftelerden müteşekkil güfte mecmualarını mûsikî tarihimizde epey geç dönemlerde görmekteyiz. Yani Atrabü’l-âsâr’ın yazıldığı dönem itibariyle bir güfte mecmuası âyetler, hadisler, fetvalar, dualar, hutbeler, şiirler, ilâhîler, şarkılar, mektuplar, latifeler, ilaç tarifleri, önemli tarihler ve faydalı bilgilerin derlendiği çoklu bilgi kümesi içeren bir not defteri gibidir. Bunların bir araya gelip “cem‘ ” olması mecmuayı oluşturmaktadır. Demek ki Atrabü’l-âsâr yazıldığı dönem itibarıyla biyografik bir güfte mecmuası şeklinde değerlendirilebilir. İşte çalışmamız Atrabü’l-âsâr’ın bu yönüne vurgu yaparak içerisindeki güfteleri açığa çıkarmayı ve üzerine yorumlarda bulunarak yeni bir okuma yapmayı amaçlamaktadır. Atrabü’l-âsâr’ın kütüphanelerde çok sayıda yazma nüshası vardır. Müellif nüshası olmayan bu yazmaların bazılarına sonradan ilaveler yapılmıştır. Bestekâr sayıları bu yüzden bir kısmında 96, bir kısmında 97, diğer bir kısmında ise 98 olmak üzere farklılık göstermektedir. Güfteler açısından da aynı durum söz konusudur. Bazısında 164, bazısında 167, diğer bazısında ise daha fazla güfte olduğu varsayılmaktadır. Çalışmamızda esas aldığımız İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Türkçe Yazmalar 6204 ve 1739 numaralı nüshalardan ulaştığımız neticeye göre Reşid Çelebi’yi de dahil edince mecmuada 98 bestekâr ve makam, usûl, tür bilgisi verilen 167 güfte bulunmaktadır. Neticede çalışmada 98 bestekâra ait 33 farklı makam ve 24 ayrı usûlde bestelenmiş 167 güfte tespit edilmiştir. Mecmuanın yazarı ve muhteviyatının da analiz edileceği araştırma bu doğrultuda ele alınıp işlenmiştir. Bu güftelerin tamamı barındırdığı diğer bilgilerle tablo halinde çalışmanın sonunda ek olarak sunulmuştur.}, number={54}, publisher={Süleyman Demirel Üniversitesi}