@article{article_1621420, title={Sûfî Şâirin Ehl-i Beyt Sevgisi: Arapgirli Ali Baba Rûmî Örneği}, journal={İhya Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi}, volume={11}, pages={482–528}, year={2025}, DOI={10.69576/ihya.1621420}, author={Ümütlü, Selim}, keywords={Tasavvuf, Mesnevi, Ehl-i Beyt, Ali Baba Rûmî, Dürrü’l-fu’âd}, abstract={Arapgirli Ali Baba Rûmî, tezkirelerde ve diğer biyografik kaynaklarda hakkında bilgi bulunmayan bir şairdir. Onun günümüze ulaşmayı başarabilen tek eseri Dürrü’l-fu’âd ve şeyhü’l-irşâd’dır. Bu eserde yer alan bilgilere göre şair, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında, taşra denilebilecek bir muhitte ömür sürmüş bir Kâdirî şeyhidir. Şiiri bir irşad vesilesi olarak gören şair, muhataplarına Kâdiriyye’nin efdal ve ekber tarikat olduğu düşüncesini aşılamaya çalışmıştır. Bu amaçla kaleme aldığı Dürrü’l-fu’âd, 9526 beyitten oluşan bir mesnevi olmasının yanı sıra bünyesinde pek çok müstakil manzumeyi ve çoğunluğu Arapça olmak üzere pek çok kaynaktan alınmş nakilleri de barındıran bir eserdir. Eserde; bir mürşide intisap etmenin gerekliliği, cehrî (sesli) zikrin mübah oluşu, saliklerin yapması gereken yahut kaçınması gereken davranışlar, halkın zihnini bulandıran birtakım toplulukların yergisi gibi pek çok konu nasihat-amiz bir üslupla ele alınmıştır. Dürrü’l-fu’âd’ın zengin muhtevası içinde dikkat çeken konulardan biri de Ehl-i Beyt sevgisidir. Şair, eserinin pek çok yerinde umumi olarak Ehl-i Beyt sevgisinden bahsettiği gibi hususi olarak Ehl-i Beyt’i oluşturan fertlere duyduğu muhabbeti de dile getirmiştir. Eserde Ehl-i Beyt ve onların soyundan gelen on iki imam hakkında yazılmış 13 manzume mevcuttur. Bu çalışmada, öncelikle Arapgirli Ali Baba Rûmî’yi Ehl-i Beyt konusuna yönelten sebepler irdelenecek, akabinde Dürrü’l-fu’âd’da yer alan Ehl-i Beyt konulu beyit ve manzumeler belirlenen başlıklar dahilinde incelenecektir.}, number={2}, publisher={Mehmet Ayhan}