@article{article_1622375, title={TÜRK KÜLTÜRÜNDE DOĞUM LEKELERİ VE BUNLARA BAĞLI HALK İNANIŞLARI (KAYSERİ ÖRNEĞİ)}, journal={Folklor Akademi Dergisi}, volume={8}, pages={186–193}, year={2025}, DOI={10.55666/folklor.1622375}, author={Balcı, Fatih}, keywords={Halkbilimi, Kayseri, geçiş dönemleri, halk inanışları, doğum lekeleri.}, abstract={İnsanoğlu doğumdan ölüme kadar birçok süreç yaşamaktadır. Halkbilimi çalışma sahasında bu süreçler genellikle doğum, evlenme, sünnet, ölüm başlıkları altında öncesi, sırası ve sonrası olarak ele alınmaktadır. Geçiş dönemlerinin ilki ya da başlangıcı doğum ile alakalıdır. Evlenmenin ardı sıra çocuk sahibi olma düşüncesi ile başlayan süreç, çocuk sahibi olmayla birlikte toplum içerisindeki bireylerin statüsünde değişiklikler meydana getirmektir. Evlenen bireyler çocuk sayesinde toplumda anne veya baba statüsüne gelmektedir. Bu yüzdendir ki çocuk sahibi olma düşüncesiyle birlikte bireyler kültürel belleklerinde bulunan geleneksel bilgilerini hatırlayarak birçok âdet, inanma, ritüel ve kaçınmaya başvururlar. Doğum lekelerinin kaynağı veya anlamlandırılması ile ilgili inanış, uygulama, pratik ya da kaçınmalar özde aynı olsa da anlamlandırmada yöreden yöreye farklılıklar gösterebilir. Bu yüzden makalede doğum lekeleri ve bunlara bağlı inanışlar Kayseri ilinde sahadan derlenen bilgiler ışığında incelenmektedir. Söz konusu lekelerin varlığının halk kültürüne ve inanışlarına dayandırılması bağlamında önce kültürün tanımı yapılmış ardından insan hayatındaki önemli evrelerden olan geçiş dönemlerinin ilki olarak adlandırılan doğum aşamasından bahsedilmiştir. Annenin hamile kalmasından doğum yaptığı ana kadar olan süreç içerisindeki korkuları, bulunduğu ortamlar, yiyecek veya içecek istekleri (aşerme) vb. doğum lekelerinin oluşmasına zemin hazırladığı için bu süreçlerden de bahsedilmiştir. Yine Kayseri’de derlenebilen doğum lekelerinin çeşitleri (sebze-meyve; et-balık) ve sebepleri (yemek veya yiyememek vs.) hakkında bilgi verilmiştir. Bu lekelere ait halk inanışlarından, kaçınmalardan ve derlemelerden elde edilen olası tedavi yöntemlerinden bahsedilmiştir. Derlemeler yaş aralığı birbirinden farklı olan (üç kuşak) kuşaklardan yapılmış böylece inanma ve kaçınmaların canlı devam edip etmediği veya değişip değişmediği de gözlemlenmiştir. Doğum lekeleri fiziksel izler olduğu için tıp, korku veya endişe ile alakalı olduğu için psikoloji gibi bilimlerin de açıklamaya çalıştığı bir olgudur. Bu çalışmada doğum lekeleri, mitoloji, beden folkloru ya da halk inanışları bakımından kavşak bir disiplin konumunda olan halkbilimi bakış açısıyla ele alınmıştır. Doğum lekelerinin nesilden nesle aktarılan halk inanışlarındaki yeri kültürel ve geleneksel bilgideki durumu sahadan elde edilen bilgiler ışığında aktarılmaya çalışılmıştır.}, number={1}, publisher={İsmail Abalı}