@article{article_1624321, title={Arap Diline Can Veren Panayır: Mirbed}, journal={Cumhuriyet İlahiyat Dergisi}, volume={29}, pages={185–206}, year={2025}, DOI={10.18505/cuid.1624321}, author={Bilgehan, İzzettin}, keywords={Arap Dili ve Belagatı, Şiir, Nekâiz, Basra Dil Ekolü, Mirbed}, abstract={Bu çalışma, Mirbed panayırının Arap kültürü ve edebiyatında oynadığı derin rolü ve etkilerini incelemektedir. Giriş bölümünde, Mirbed’in tarih sahnesine çıkışını hazırlayan etkenler ve bu süreçte geçirdiği gelişim özetlenmiştir. Mirbed’in, Câhiliye döneminde ünlü olan Ukaz panayırıyla benzeşen ve ayrılan yönlerine kısaca değinilmiş, böylece iki panayır arasındaki tarihsel ve kültürel bağa dikkat çekilmiştir. Ardından Mirbed’in Arap dili ve edebiyatı açısından önemi; Nekâiz türü şiirlerin gelişimindeki rolü ve Basra dil ekolünün doğuşu ve gelişimine etkisi ayrı başlıklar altında ele alınmıştır. Çalışmanın büyük bir bölümünü oluşturan Mirbed’de okunmuş şiirler, tematik bir sınıflamaya tabi tutularak detaylı biçimde incelenmiştir. Mirbed panayırı, Arap dünyasında yalnızca ekonomik bir merkez değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve siyasî hayata yön veren çok boyutlu bir odak noktası olmuştur. İslam Devleti’nin genişlemesine paralel olarak ticaret yolları ve kültürel merkezlerin değişmesiyle Câhiliye döneminde önemli bir konumda olan Ukaz’ın yerini İslam tarihi boyunca daha stratejik bir noktada bulunan Mirbed almıştır. Böylece Mirbed, İslam dünyasının yeni ticaret ve kültür merkezi olarak öne çıkmıştır. Mirbed bir ticaret merkezi olmasının yanı sıra, şairlerin bir araya gelerek edebî atışmalar yaptığı bir arena olarak da tanınmıştır. Özellikle Emevîler döneminde yeniden canlanan kabile asabiyetiyle kabileler arası güç ve onur mücadelesine sahne olan Mirbed, Nekâiz türü şiirlerin doğuşuna ve gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Bu dönemde şairler kabilelerinin onurunu koruma amacıyla karşılıklı hicivler, fahr ve hamase konulu şiirler yazmış; bu rekabet ortamı, Arap edebiyatında Nekâiz türünün en güzel örneklerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Şairler burada yalnızca bireysel yeteneklerini sergilemekle kalmayıp mensubu oldukları kabilelerin itibarını savunma amacı da gütmüşlerdir. Bu durum, şairleri kabilelerin adeta sözcüsü konumuna getirerek şiirlerini birer sosyal statü ve güç sembolü haline getirmiş, aynı zamanda bu şiirsel atışmalar, halk için de büyük bir eğlence kaynağı oluşturmuştur. Abbâsî dönemine gelindiğinde, siyasî yapı ve kültürel önceliklerin değişmesiyle birlikte bu edebî rekabet yerini daha çok dilin ve gramer kurallarının belirlenmesine yönelik çalışmalara bırakmıştır. Mirbed, artık yalnızca bir edebî rekabet merkezi değil, aynı zamanda Arap dilinin gelişimi ve Arapçanın yapısal kurallarının sistematize edilmesi için önemli bir merkez haline gelmiştir. Basra ve Kûfe gibi Arap dil ekollerinin doğuşunda ve gelişiminde Mirbed panayırının büyük bir katkısı olmuştur. Basralı dil âlimleri, Mirbed’e gelen bedevî Araplardan ve onların yaşadıkları bölgelere yaptıkları ziyaretlerden elde ettikleri bilgileri esas alarak Arapçanın en doğru ve fasih kullanımını belirleme çabasına girişmişlerdir. Bu titiz çalışmalar, Basra ekolünün Arap dili için genel kurallar koymasını sağlamış ve yaklaşık bir yüzyıl sonra gelişmeye başlayan Kûfe dil ekolüne de temel oluşturmuştur. Mirbed, bu yönüyle yalnızca Basra dil ekolü için değil, Kûfe dil ekolü için de dolaylı bir bilgi kaynağı olarak önemli bir yere sahip olmuştur. Sonuç olarak Mirbed panayırı, Arap kültürü, edebiyatı ve dilbilimi açısından köklü bir etki yaratarak Arap toplumunun edebî ve dilsel gelişiminde belirleyici bir rol oynamış ve bu mirası Arap edebiyatı ile diline kalıcı katkılar sunarak pekiştirmiştir.}, number={1}, publisher={Sivas Cumhuriyet Üniversitesi}