@article{article_1624846, title={İbn Teymiyye’ye Yöneltilen Eleştirilere Yön Veren Faktörler}, journal={Cumhuriyet İlahiyat Dergisi}, volume={29}, pages={227–250}, year={2025}, DOI={10.18505/cuid.1624846}, author={Kaya, Hasan}, keywords={İslam Mezhepleri Tarihi, Memlük Eşʻarîliği, Hanbelîlik, İbn Teymiyye, Eleştiri}, abstract={Öz: İbn Teymiyye’nin felsefe, kelam ve tasavvufa; Şîa, Cehmiyye, Muʻtezile ve Eşʻarî mezheplerine yönelik tenkitleri çeşitli çalışmalara konu olmuştur. Ona yapılan eleştirilere dair metodolojik bir çalışmanın bulunmayışı, bizi reddiyelerin kaynaklarını, gerekçelerini ve buna yön veren faktörleri incelemeye sevk etmiştir. Bu araştırma, İbn Teymiyye’nin vefatından sonraki bir asırlık dönemde ortaya çıkan reddiye literatürü üzerinden ona yönelik eleştirilerin gerekçelerine ve bunlara yön veren faktörlere odaklanmıştır. Bahsi geçen süre zarfındaki reddiyelerin çoğu Şâfiî Eşʻarî gelenek mensuplarınca kaleme alınmakla birlikte, Hanefî ve Mâlikîlerden de reddiye edebiyatına katkıda bulunanlar olmuştur. İbnü’l-Muallim el-Kureşî, İbnü’z-Zemlekânî, Şehâbeddin İbn Cehbel, Takıyyüddin es-Sübkî, Bahâeddin el-İhmîmî ve Takıyyüddin el-Hısnî Şâfiî Eşʻarî geleneğe mensubiyetleriyle ön plana çıkmışlardır. Bahsi geçen isimlerden sadece Takıyyüddin el-Hısnî 9./15. asrın başlarında vefat etmiştir. Diğer ulemanın tamamı 8./14. asırda vefat etmişlerdir. Bu araştırmada, Memlükler döneminde 9./15. asrın ilk çeyreğine kadar ortaya çıkan İbn Teymiyye’ye yönelik eleştiriler analiz edilerek, reddiyelerin neden ortaya çıktığı saptanmaya çalışılmıştır. İbn Teymiyye’nin kelam ilmine ve özelde Ebü’l-Hasan el-Eşʻarî, Ebü’l-Meâlî el-Cüveynî, Fahreddin er-Râzî ve Ebû Hâmid el-Gazzâlî gibi Eşʻarî büyüklerine metodik tenkitlerde bulunması, reddiye edebiyatının oluşmasının temel nedenlerindendir. İbn Teymiyye’nin ashabının taassubu ve muhaliflerinin ona yönelik tenkit ve ithamları birbirini beslemiş, bunun sonucunda İbn Teymiyyecilik ve İbn Teymiyye muhalifliği olgusu erken sayılabilecek bir dönemde ortaya çıkmıştır. Hanbelîlerin tevile ve kelam ilmine yaklaşımı zemmü’l-kelâm geleneği etrafında şekillenmiştir. Belirli dönemlerde bu anlayış, kelam yöntemini benimseme şeklinde ortaya çıksa da kelam karşıtlığı, mezhebin hâkim görüşü olarak varlığını sürdürmüştür. Kelam ilmini yöntem olarak kullanmak, Eşʻarîliğin varlık sebebidir, ancak Memlükler’deki akide Eşʻarîliği, inancı koruduğu sürece ona tolerans göstermiştir. Bununla birlikte, dönemin Şâfiî Eşʻarî uleması İbn Teymiyye ile yükselişe geçen Hanbelîliğe karşı Eşʻarî büyüklerini savunmak adına kelam ilminin meşruiyetini müdafaa etmek durumunda kalmışlardır. Eşʻarîler ile Hanbelîlerin tasavvufi geleneklerinin farklılığı ve kelamın ilmi hüviyetine yaklaşımları, ayrışmanın diğer bileşenini oluşturmuştur. Taraflar birbirlerini tenkit ederken bu mezhebî ve kültürel mirasa müracaat etme ihtiyacı duymuşlardır. İbn Teymiyye’nin kabir ziyareti, tevessül, istigâse, talâk, haberî sıfatlar ve kelâmullaha dair görüş ve fetvaları nedeniyle muhakeme edilip çeşitli şekillerde cezalandırılması, nihayetinde hapisteyken vefat etmesine kadar giden süreç, meselenin toplumsal ve siyasi boyutlarını ortaya koymaktadır. Özellikle mutasavvıfların, İbn Teymiyye’yi yönetime şikâyet etmeleri sonucunda ona çeşitli cezalar verilmesine neden olduklarına dair kayıtlar, bu bağlamda büyük önem taşımaktadır.}, number={1}, publisher={Sivas Cumhuriyet Üniversitesi}