@article{article_1631405, title={SUFİLERİN İLİŞKİLER AĞININ (İTTİSÂLÂT) TASAVVUFİ BİLGİYE KATKISI: CÜNEYD-İ BAĞDÂDÎ’DEN AHMED-İ YESEVÎ’YE GİDEN FARAZİ YOL}, journal={Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi}, volume={34}, pages={382–395}, year={2025}, DOI={10.15247/devdergisi.1631405}, author={Mermer, Kenan}, keywords={Türk İslam Edebiyatı, İttisâlât, Tasavvufi bilgi, Cüneyd-i Bağdadî, Arslan Baba, Yûsuf-ı Hemedânî, Ahmed-i Yesevî.}, abstract={Bilgi, aynı görgü gibi tevarüs yoluyla ve çoğu zaman birikimsel olarak husûle gelen bir öze sahiptir. Zahirî (pozitif) tabir edilen dünyayı ve onun düzenini ilgilendiren bilgiler, kuşakların birbirlerine aktarımlarıyla ve devamlı güncellenen yeni dünya düzenine göre şekillenmek esasına göre ilerlemek durumundadır. Bu ilimlerin doğasında ilerleme, doğrulama-yanlışlama, mekanik ve teknik kabiliyetini daha üste taşıma hedefi içkindir. Oysa kavramları ve zaman-zemin dışındaki varlık alanına dair hakikatı tespit etmek isteyen soyut zeka, modernin çok gerisindeki kadim zamanlarda büyük hamlelerini yapabilmek istidatını göstermiştir. Dolayısıyla batınî düşünce merdiven yolunu (lineer) takip etmez. Bazen evi, çatıdan yapmaya başlar. Soyut zekanın evrensel ve ezeli doğasındaki bir özellik de birbirlerine çok uzak coğrafyalarda yaşayan farklı insanların aynı hakikate ulaşmada gösterdikleri ortaklık olsa gerektir. Pança Tantra’da işaret edilen bir bilgelik türü, bu metinlerden hiçbir zaman haberi olmamış İskoç bir şairin dizelerinde kendisini gösterebilir. Fakat iş, bir işarette bulunak, ironik yahut metafizik bir cümle kurmaktan öteye geçtiğinde ihtiyaç duyulacak şey, zahirî ilimlerdekine kısmen benzetebileceğimiz birikimsel olarak bir araya getirilen melez bir felsefe, farklı düşüncelerin birbiriyle iltisakı sonucu örülmüş bir ağdır. Modern edebiyatta metinlerarasılık tabir edilen bir metnin diğer metinlerden tamamen bağımsız olamayacağı düşüncesine ek olarak bazı büyük düşüncelerin ancak yolların, hayatların kesişmesiyle yahut aynı kaynaktan farklı zamanlarda beslenmekle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Sufiler arasında bahsi geçen ortaklıklar bütününe ittisâlât adını veriyoruz. Bu bağlamda çalışmamızda Cüneyd-i Bağdâdî’den Ahmed-i Yesevî’ye giden bilgi, marifet, metafizik düşünce aktarımlarını kısmen de olsa tarihsel bağlamda takip etmeye çalıştık.}, number={34}, publisher={Kültür Ocağı Vakfı}