@article{article_1634094, title={Türkiye’de Hizbullah-Menzil Cemaati’nin Değişen Laiklik Söylemi}, journal={Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi}, pages={256–275}, year={2025}, DOI={10.35209/ksuifd.1634094}, author={Açıkyol, Celal}, keywords={Din Sosyolojisi, İslamcılık, Laiklik, Menzil, Çoğulculuk}, abstract={Bu çalışmada din ve laiklik ilişkisi, 1978 yılında Fidan Güngör tarafından kurulan Hizbullah/Menzil cemaati üzerinden değerlendirilmektedir. Menzil cemaati, 1978 yılında Diyarbakır’da kurulur. Bu cemaatin kurucusu olan Fidan Güngör, hem tercüme faaliyetleri yoluyla Mısır ve İran’daki İslami gelişmelerden haberdar olmuş hem de MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) yoluyla Türkiye İslami yapılarıyla belli ilişkiler içinde olmuştur. Güngör Diyarbakır’a döndüğünde tıpkı emsalleri gibi edindiği yeni fikirleri kendi çevresine taşımış ve İslami faaliyetler için Menzil kitapevini açmıştır. Cemaatin ismi de açılan kitapevinden dolayı Menzil cemaati olarak tanınmıştır. Diyarbakır’da ciddi bir gelişim gösteren cemaat, bölgenin diğer şehirlerinde irili ufaklı kitapevleri çevresindeki İslami oluşumları da kendine katarak gelişmesini devam ettirmiştir. Bu gelişme 1993 Eylül ayında başlayıp 1994 Nisan ayına kadar Hizbullah/İlim cemaati ile yaşanan silahlı çatışmaya kadar devam etmiştir. Bu olaylardan sonra cemaat üyeleri Diyarbakır ve Batman başta olmak üzere bölgeden İstanbul, İzmir Bursa, Adana ve Ankara gibi şehirlere göç etmiştir. Bu dönemde cemaatin söylemi; Batı karşıtı olan, ilahi otoritenin bölünmezliğini savunan ve bunun sonucu olarak laikliği düşman gören bir anlayışı içermektedir. Cemaatin bu dönemde bu tür bir söylemi sahiplenmesi, 1970’lerden itibaren başta Mısır ve Pakistan menşeli İslamcı yazarların eserlerinin çevrilmesinden ve Türkiye İslamcılığını etkilemesinden kaynaklanmaktadır. Bu dönemki İslamcı söylem, İslami bir devlet yoluyla toplumun İslamileştirilmesini hedeflemektedir. Cemaatin 2000’li yıllarda başlayan dernekleşme süreci ve bunun sonunda Öze Dönüş Hareketine dönüşmesi beraberinde söylem değişikliğini de getirmiştir. Bu bağlamda cemaatin laikliğe dair değişen tutumunun arka planını irdelemek bu çalışmanın temel sorusudur. Bu amaç çerçevesinde nitel yöntem ve fenomenolojik yaklaşım tercih edilmiştir. Araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış sorular yoluyla cemaatin eski ve yeni üyeleriyle yapılan bire bir görüşmeler sonucunda elde edilmiştir. Araştırma alanında 3’ü kadın olmak üzere toplamda 33 kişi ile görüşülmüştür. Bu bireyler Diyarbakır, Batman, Van, Bitlis, Muş, İstanbul ve Ankara şehirlerinden seçilmiştir. Ayrıca cemaatin eski ve yeni yayınları karşılaştırılarak yaşanan değişim açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede çalışmada bazı sonuçlara ulaşılmıştır: Cemaat üyelerinin laikliğe dair katı dışlayıcı tutumlarını terk ettikleri ve daha kapsayıcı bir laiklik uygulaması talep ettikleri tespit edilmiştir. Cemaat üyeleri 1980’lerdeki laikliğe dair katı dışlayıcı söyleme eleştirel bir tutum takındıkları çalışmanın bir diğer sonucu olmuştur. Ayrıca bu tutumun oluşmasında 2000’li yıllara kadar devletin katı laik uygulamalarının da etkili olduğu tespit edilmiştir. Hem sahada elde edilen verilerde hem de cemaatin yayınlarında laikliğe dair daha kuşatıcı öneriler savunulduğu görülmüştür.}, number={45}, publisher={Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi}