@article{article_1635300, title={Modern Dünyada Tevhid Paradigması: Yeni Bir Anlam ve Gelecek Arayışına İnanç Temelli Bir Yaklaşım}, journal={Harran İlahiyat Dergisi}, pages={415–437}, year={2025}, DOI={10.30623/hij.1635300}, author={Polat, İsmail}, keywords={İslâm Felsefesi, Tevhid İnancı, Bütüncül Perspektif, Ontoloji, Epistemoloji}, abstract={Küreselleşme ve teknolojik ilerlemelerin etkisiyle dünyanın birbirine daha entegre hale geldiği ve insanların ortak bir küresel topluluk içinde yaşadığı günümüz dünyasında bireyin, toplumun ve insanlığın varoluşsal yönelimlerine dair yeni bir anlam ve gelecek arayışı, isteği ve olabilirliği tartışılmaktadır. Bu bağlamda bireysel ve toplumsal düzeyde modernitenin beraberinde getirdiği anlam krizleri ve gelecek kaygısı gibi sorunlar gündeme gelmekte ve inanç temelli bütüncül düşünce sistemlerinin, bu krizlere ve sorunlara karşı güçlü bir çözüm modeli oluşturabileceği belirtilmektedir. Hiç kuşkusuz insanı, hayatını ve evreni bütüncül bir perspektifte algılamak ve anlamak önemlidir. Zira böyle bir perspektif bireylerin ve toplumların parçalanmışlık hissini aşmalarına ve hayatlarını anlamlı bir çerçevede yeniden düzenlemelerine olanak sağlar. Bu bağlamda geniş bir yelpazede çeşitli imkânlar ve açılımlar sunan bütüncül perspektiflerden biri de tevhid inancıdır. İnsanın varoluşunu, amaçlarını ve ilişkilerini ilahi bir düzen çerçevesinde anlamasını sağlayan tevhid, inanç temelli bütüncül bir yaklaşım olarak, bireyin ve toplumun yaşamını daha anlamlı ve uyumlu bir biçimde düzenlemesine katkıda bulunabilecek güçlü bir paradigma olarak görünmektedir. Eğer metodolojik bir olgu olarak algılanırsa tevhid inancının hayata ve evrene ilişkin bütünsel bir kavrayış sunması, geleceği veya hayatı, bireyi, toplumu, toplumsal dokuyu kendi amacı doğrultusunda oluşturmak istemesi kaçınılmaz olur. Bu nedenle, insanlık için yeni bir varoluşsal anlam ve gelecek vizyonu geliştirebilmek adına, tevhid inancını özüne uygun bir biçimde kavramak, yorumlamak ve açıklamak önem arz etmektedir. Bu çalışmada, tevhid inancının birey ve toplum üzerindeki dönüştürücü etkisi incelenmekte, insanın bireysel, toplumsal ve küresel düzlemdeki yaşamına dair yeni bir anlam ve gelecek perspektifi oluşturma sürecindeki rolü ele alınmaktadır. Bu çerçevede ilk olarak tevhid inancının kavramsal çerçevesi ve bu bağlamda bu inanç sisteminin ontolojik, epistemolojik ve etik boyutları, ardından da bireyin, toplumun ve insanlığın yaşamına yön verecek yeni bir anlam ve gelecek perspektifinin oluşmasındaki etkileri irdelenmektedir. Kendine çizdiği sınırlar dâhilinde literatür taraması ve analitik yöntem kullanılarak hazırlanan bu çalışma, insanın kendisi, toplumu ve evrenle ilişkisini yeniden tanımlamasına imkân tanıyan bir anlam ve gelecek tasavvurunun oluşmasında tevhid inancının etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Teorik ve pratik boyutlarıyla tevhid inancının bireysel ve toplumsal dönüşüm üzerindeki etkilerini tartışarak, modern dünyanın ihtiyaçlarına bilimsel bir çerçevede cevap verebilecek inanç temelli bir model geliştirmeye katkıda bulunabilmekle önemli görülen bu çalışma şu sonuçlara ulaşmıştır. Tevhid inancı, birey, toplum ve dünya düzeyinde bir anlam ve gelecek perspektifi oluşturmada kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Birey açısından tevhid, insanın kendisini bir yaratıcıya bağlı hissetmesini sağlayarak varoluşsal bir güven ve özgüven kazandırır. Bu inanç, bireyin hayatını sadece maddi çıkarlar değil, manevî ve ahlâkî değerler temelinde şekillendirmesine rehberlik eder. Toplum düzeyinde tevhid, adalet, merhamet, dayanışma, emanet, sorumluluk ve şura gibi değerleri merkeze alarak sosyal bağların güçlenmesine ve toplumsal barışın tesisine katkı sağlar. Özellikle adalet ilkesi, toplumsal düzenin sürdürülebilir bir temelde inşa edilmesine olanak tanır. Küresel ölçekte ise tevhid inancı, çevre sorunlarından kültürel çatışmalara kadar pek çok krize kapsamlı çözümler sunar. İnsanın doğayla ilişkisinde sorumluluk bilinci oluşturur ve farklı kültür ve dinlerle ortak bir zeminde buluşmayı teşvik eder. Bunun yanı sıra, bilim ve teknolojiyi etik değerlerle bütünleştirerek insanlık için hem faydalı hem de sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda rehberlik eder. Son olarak tevhid inancı; insanın kendisi, toplum ve evrenle olan ilişkisini bütüncül bir yaklaşımla ele alan, bireyin, toplumun ve insanlığın varoluşsal anlam arayışına rehberlik eden ve insana geleceğe dair umut vadeden bir sistemdir. Modern dünyanın karmaşık sorunları karşısında tevhid, bireysel ve toplumsal düzeyde denge ve çözüm önerileri sunarak evrensel bir ilke olarak güncelliğini ve önemini korumaktadır.}, number={53}, publisher={Harran Üniversitesi}