@article{article_1643851, title={Yulafın Silaj Kalitesi Üzerinde Farklı Azot Dozlarının Etkisi}, journal={Journal of the Institute of Science and Technology}, volume={15}, pages={1124–1132}, year={2025}, DOI={10.21597/jist.1643851}, author={Bayram, Celal and Can, Mehmet and Kaymak Bayram, Gülcan and Gülümser, Erdem and Ayan, İlknur and Acar, Zeki}, keywords={yulaf, genotip, azot dozu, silaj, kalite}, abstract={Bu araştırma farklı azot dozları (0, 5, 10, 15 ve 20 kg/da) uygulanan 3 farklı yulaf (Avena sativa L.) genotipine ait silajların kalitesinin belirlenmesi amacıyla 2016-2017 vejetasyon döneminde Samsun ekolojik koşullarında yürütülmüştür. Çalışma Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuş olup, ana parsellerde genotipler, alt parsellerde ise azot dozları yer almıştır. Hamur olum döneminde hasat edilen yulaf genotipleri yaklaşık 2 cm boyutunda parçalanmış ve 3 tekrarlı olarak cam kavanozlara koyulmuştur. Daha sonra örnekler 25±2 °C’de 60 gün süre ile fermantasyona bırakılmıştır. Silajlarda kuru madde oranı (KMO), ham protein oranı (HPO), asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF), nötr deterjanda çözünmeyen lif (NDF), mineral madde (K, Ca, P, Mg) içerikleri, pH ve organik asit ((laktik asit (LA), asetik asit (AA), bütirik asit (BA)) içerikleri belirlenmiştir. Araştırma sonucuna göre; Silajların KMO %26.34-44.73 arasında bulunmuştur. N15 dozundan sonra silajların pH’sı artmış ve en yüksek değer N20 dozunda (4.48) tespit edilmiştir. Genotipler arasında en yüksek HPO Kahraman çeşidinde (%9.62), azot dozlarında ise N20 (%10.35) uygulamasında tespit edilmiştir. Silajların BA, AA ve LA içerikleri sırasıyla %0.05-0.15,%0.50-1.84 ve %1.27-5.54 arasında değişmiştir. N dozunun artışı kısmen de olsa silajın laktik asit içeriğinin azalmasına yol açmıştır. Silajların besin element içerikleri ise P dışında istenen seviyede bulunmuştur. Çalışma sonucunda; hem azot dozları ve hem de genotipler arasında farklılıklar oluşmuştur. Artan N dozları silajların HPO, Ca ve K içeriklerini artırırken, laktik asit içeriğinin azalmasına yol açmıştır. Genotipler arasında ise 38 nolu hat öne çıkmıştır. Sonuç olarak, 38 nolu hattın N10 ve N15 dozlarından elde edilen silajlar diğer işlemlere göre daha üstün performans sergilemiştir}, number={3}, publisher={Iğdır Üniversitesi}