@article{article_1644286, title={Bekir Sıdkı Visâlî ve Tavzîhül-Ehâdîs Adlı Eseri}, journal={Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi}, pages={277–293}, year={2025}, DOI={10.34085/buifd.1644286}, author={Akdoğan, Muhammed}, keywords={Hadis, Şerh, Bekir Sıdkı Visali, tasavvuf, vahdet-i vücûd.}, abstract={Manisa Kula’nın yetiştirdiği Bekir Sıdkı Visâlî (Halıcıoğlu), son dönemin önemli âlim ve mutasavvıflarındandır. Osmanlı’nın yıkılma ve Cumhuriyet’in kurulup ilerlemesine şahit olan Visâlî, hayatının çoğunu bu zor zamanlarda geçirmiştir. O, babasından ve çeşitli hocalardan ders almasının ardından medrese eğitimini İstanbul’da tamamlamıştır. İlerleyen yıllarda tasavvufa girmiş ve bu yolda seyr-i sülukunu tamamlamıştır. Müellifin çalışmaları incelendiğinde tasavvuf eksenli olduğu görülmektedir. Bunlar arasında konumuzla ilgili olanı Tavzîhu’l-ehâdîs adlı çalışmasıdır. Bu eserinde vahdet-i vücûd prensibinden hareketle rivayetleri açıklamıştır. Literatürde Visâlî’nin hadis şerh yöntemi üzerine müstakil ve sistematik bir analiz bulunmamaktadır. Hakkında yapılan çalışmalar tasavuf-edebiyat alanıyla yakından ilgilidir. Bizim bu çalışmamızdaki amacımız ise onun hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra şerhteki hata ve noksanlıklarını belirlemek, rivayetlerin sıhhat durumlarını tespit etmek ile onun şerh metodunu anlatmaktır. Genel olarak mutasavvıf kimliği ağır basan kişiler kaynağı belli olmayan ve mevzû rivayetlere eserlerinde yer vermektedirler. Şârihte de durum pek farklı değildir. Şerh ettiği rivayetlerin %53’ü zayıf, mevzû ve kaynağı olmayanlardan müteşekkildir. Geri kalan %47 ise sahih veya hasen hadislerden teşekkül etmektedir. Rivayetleri açıklarken Bâyezid-i Bistâmî (ö. 234/848?), Cüneyd-i Bağdâdî (ö. 297/909) ve Şeyh Şiblî (ö. 334/946), Abdülkâdir Geylânî (ö. 561/1166) ve İbn Arabî (ö. 638/1240) gibi önemli sûfilere atıfta bulunmaktadır. Şerhin dikkat çekici bir tarafı ise fıkhî izahların oldukça güzel ifade edilmesidir. Bu verdiği bilgiler onun fıkıh ilmindeki yerini göstermesi bakımından oldukça önemlidir. O rivayetleri izah babında âyet, hadis ve sahâbî kavillerine başvurmuş, yeri geldiğinde rivayetin vürûd sebebine temas etmiştir. Bazen bahis mevzu olan konunun anlaşılması için kıraat farklılıklarından bahsetmiştir. Gramerle ilgili konulara ise girmemiştir. Şerhte dikkatimizi çeken bir diğer yön ise Ebû Hanîfe’yi savunduğu satırlardır.}, number={25}, publisher={Bingöl Üniversitesi}