@article{article_1644393, title={Sürdürülebilir Kalkınma: Amaçlar, Eleştiriler ve Gerçekler}, journal={Fiscaoeconomia}, volume={9}, pages={1574–1591}, year={2025}, DOI={10.25295/fsecon.1644393}, author={Ataçay, M. Nergis}, keywords={Ekonomi-Çevre-Toplum, Kalkınma, Sürdürülebilir Kalkınma, Sürdürülebilir Kalkınmaya Yönelik Eleştiriler, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı}, abstract={Kalkınma kavramı, ekonomik büyümenin ön planda tutulduğu dönemlerden, toplumsal ve siyasi etkenlerin de kalkınmanın ölçütleri arasında yer aldığı tartışmalara doğru bir dönüşüm geçirmiştir. Özellikle endüstrileşme yüzünden artan çevresel tahribata ilişkin farkındalığın 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükselmesi, sürdürülebilir kalkınma anlayışının doğuşuna neden olmuştur. İlk olarak 1987’de Brundtland Raporu’nda tanımlanan sürdürülebilir kalkınma, tam anlamıyla bir teorik çerçeve sunmamakla birlikte, ekonomi, toplum ve çevre alanlarını bir araya getirerek çevreye zarar veren, yoksulluk, açlık ve eşitsizlikler gibi toplumsal sorunlara yol açan kalkınma modellerine alternatif bir yaklaşım olarak sunulmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 2000 yılında kabul edilen Binyıl Kalkınma Hedeflerinin ardından 2015’te 2030 Ajandası ve 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi benimsenmiştir. Bu kalkınma anlayışının ortaya çıkışıyla birlikte eleştiriler de gündeme gelmiştir. Bu makale, sürdürülebilir kalkınma anlayışına yönelik eleştirileri, tanımına ilişkin eleştiriler, ekonomik amaçların öncelikli olmayı sürdürmesi ve ülkeler arası farklılıkların göz ardı edilerek gerekli somut yöntemlerin sunulmaması şeklinde olan üç başlık halinde tartışmayı amaçlamaktadır. Sonuç olarak, sürdürülebilir kalkınma anlayışının, 1980’lerin başından itibaren yükselen neoliberal güç ilişkilerinin küresel ölçekte itiraz ve muhalefetle karşılaşmadan yeniden üretilmesini sağlayan bir araç olduğu ve kalkınma anlayışının yanı sıra doğaya bakış açısında da köklü bir değişimin gerektiği vurgulanmaktadır.}, number={3}, publisher={Ahmet Arif EREN}