@article{article_1644826, title={TÜRKÜLERDE ANLAM KATMANLARI: "KİMSE BANA YARAN OLMAZ YAR OLMAZ" DEYİŞİNİN ANLAMBİLİMSEL ANALİZİ}, journal={Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi}, volume={13}, pages={59–77}, year={2025}, DOI={10.33692/avrasyad.1644826}, author={Koç, Ali}, keywords={Anlambilim, Dil, Deyiş, Kod, Örtük Anlam.}, abstract={Sözlü edebiyat geleneği, toplumsal değerlerin ve bireysel duyguların dil aracılığıyla aktarıldığı zengin bir anlatı dünyası sunar. Alevi-Bektaşi geleneğine ait "Kimse Bana Yaran Olmaz Yar Olmaz" adlı deyiş, çok katmanlı yapısıyla anlam derinliğini yansıtan bir metin özelliği taşır. Bu incelemede metin, anlambilimsel açıdan ele alınarak metnin temel anlam, yan anlam, mecaz anlam, somut ve soyut ifadeler gibi dilsel özellikleri çözümlenmiş; örtük anlamların ve tasavvufi-mistik değerlerin metindeki işlevi üzerinde durulmuştur. Metinde kullanılan ifadeler, doğrudan yüzeysel anlamlarının ötesine geçerek, tasavvuf felsefesine, bireyin iç dünyasına ve toplumsal eleştirilere yönelik derin iletiler içermektedir. Mecaz anlamlarla zenginleşen bu yapı, bireyin manevi yolculuğunu ve insanın gerçekle kurduğu ilişkiyi simgeleştirirken; somut imgelerle soyut duygular arasında bir denge kurmaktadır. Deyişte yer alan tasavvufi kodlar, insanın nefsiyle mücadelesi, ilahi hakikat arayışı ve aşk kavramlarının bir arada işlendiğini göstermektedir. Deyişte kullanılan dilsel formlar, somut ve soyut anlamların bir arada işlendiği bir yapıya sahiptir. Somut ifadeler, halkın gündelik yaşamında deneyimlediği kavramları yansıtırken, soyut ifadeler tasavvufi bir dünya görüşünü ve insanın ruhsal durumunu temsil eder. Ayrıca, örtük anlamlar, açıkça dile getirilmeyen duygusal yoğunlukların ve metafiziksel çağrışımların gizli bir dille ifade edilmesini sağlar. Bu açıdan deyiş, halkın duygu ve düşünce dünyasının yanı sıra, toplumsal baskılara ve manevi değerlere yönelik bir tür dolaylı aktarımı da sunmaktadır. Kültürel kodlar, metinde Alevi-Bektaşi toplumunun manevi değerlerini, Ehl-i Beyt sevgisini ve bu inancın tarihsel mücadelelerini yansıtır. Deyişte kullanılan ifadeler, toplumu bir arada tutan ortak değerleri ve halkın sosyokültürel yapısını sembolize eder. Aynı zamanda, tasavvufi inancın etkisi, insanın nefsini terbiye etme çabası, ahlaki değerlere sadakat ve insan sevgisi gibi tasavvufi kodlarla güçlü bir şekilde yansıtılmaktadır. Özellikle bu tür deyişler, ilahi aşk ve dünyevi acılar arasındaki gerilimin sözlü edebiyat geleneğindeki işleniş biçimini örneklemektedir. “Kimse Bana Yaran Olmaz Yar Olmaz” deyişi, anlam açısından çok boyutlu bir yapı sunmaktadır. Temel anlamdan yan ve mecaz anlam boyutlarına geçişte, halkın duygu dünyasını, tasavvufi inançlarını ve kültürel değerlerini bir araya getiren bir anlatım dili benimsenmiştir. Sözcüklerin tekrarlı kullanımı, ritmik yapı ve metaforik ifadeler, metne güçlü bir anlatı kimliği kazandırmıştır. Bu inceleme, sözlü edebiyat geleneğinin dilsel, kültürel ve manevi unsurlarının bir arada ele alınarak ifade gücünün derinlemesine analiz edilmesi açısından anlamlı bir örnek oluşturmaktadır.}, number={44}, publisher={Kürşat ÖNCÜL}