@article{article_1647469, title={Ev İçi Şiddet Mağduru Kadınlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Depresyon: Belirti Sıklığı ve Risk Faktörleri Üzerine Bir Gözden Geçirme}, journal={Yalova Sosyal Bilimler Dergisi}, volume={15}, pages={262–273}, year={2025}, DOI={10.17828/yalovasosbil.1647469}, author={Anşin, Dilek and Eker, Hicran and Gülden, Gizem}, keywords={Klinik, Ev İçi Şiddet, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Depresyon, Partner Şiddeti, Sosyal Destek}, abstract={Bu çalışma, aile içi şiddete maruz kalan kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve depresyon belirtilerine ilişkin sıklık verilerini inceleyen çalışmaları analiz ederek, bu bozukluklara etki eden risk faktörlerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Özellikle doğum öncesi dönemde yaşanan partner şiddetinin (P-IPV), kadınların fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri literatür taraması yoluyla ele alınmıştır. Çalışma kapsamında 2018-2024 yılları arasında yayımlanmış hakemli makaleler ve raporlar incelenmiş, belirlenen kriterlere uygun 8 ulusal ve 7 uluslararası çalışma analiz edilmiştir. Literatür taramasına göre, ev içi şiddete maruz kalan kadınlarda TSSB ve depresyon belirtilerinin yaygın olduğu, şiddetin türü ve şiddete maruz kalma süresinin psikolojik etkileri artırdığı tespit edilmiştir. Gebelik döneminde yaşanan partner şiddetinin doğum sonrası depresyon riskini artırdığı ve psikolojik dayanıklılığın TSSB semptomlarını azalttığı belirlenmiştir. Ayrıca, sosyal destek düzeyinin ruhsal sağlık üzerinde koruyucu bir etkisi olduğu ortaya konmuştur. Sonuç olarak, aile içi şiddetin kadınların ve çocukların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için koruyucu politikalar, erken müdahale stratejileri ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın bulgularının, mağdurlara yönelik müdahale programlarının geliştirilmesine katkı sağlaması ve şiddetin önlenmesine yönelik daha etkili stratejilerin oluşturulmasına ışık tutması beklenmektedir. Ancak, çalışmanın sınırlılıkları arasında kültürel farklılıkların yeterince incelenmemesi ve uzun vadeli izlem çalışmalarının eksikliği yer almaktadır. Bu sınırlılıklar, gelecekte yapılacak araştırmalar için önemli bir rehber niteliğindedir.}, number={2}, publisher={Yalova Üniversitesi}