@article{article_1657593, title={ANOREKSİYA NERVOZA: ETİYOLOJİ, KLİNİK SEYİR, KOMORBİDİTELER VE GÜNCEL TEDAVİ YAKLAŞIMLARI}, journal={The Journal of Kırıkkale University Faculty of Medicine}, volume={27}, pages={231–238}, year={2025}, DOI={10.24938/kutfd.1657593}, author={Çeri Gülegen, Hande}, keywords={Anoreksiya nervoza, yeme bozuklukları, bilişsel davranışçı terapi, farmakoterapi}, abstract={Yeme bozuklukları, çocukluk ve ergenlik döneminde önemli fiziksel ve psikolojik etkileri olan, yaşamı tehdit edebilen ciddi hastalıklardır. DSM-5’e göre Anoreksiya Nervoza (AN), kilo alma korkusu ve yiyecek kısıtlaması ile karakterizedir. AN’nin etiyolojisi kesin olarak belirlenmemiş olup, hastalığın seyri değişkendir; tam iyileşme oranı %46 iken, %20’sinde hastalık kronikleşmektedir. AN, anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi psikiyatrik komorbiditelerle sık görülür ve ciddi tıbbi komplikasyonlara yol açabilir. Özellikle kardiyovasküler, endokrin, gastrointestinal ve nörolojik sistemler bu hastalıktan etkilenir. Tedavi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir; beslenme rehabilitasyonu, psikoterapi ve farmakoterapi en önemli bileşenlerdir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Anoreksiya Nervoza yaygın kullanılan bir tedavi yöntemidir. Olanzapin gibi antipsikotiklerin kilo alımına yardımcı olabileceği gösterilmiştir. Antidepresanlar, anksiyete ve depresyon belirtilerinde faydalı olabilir ancak yeme davranışını doğrudan iyileştirdiğine dair kanıtlar sınırlıdır. Yeniden beslenme sendromu riski nedeniyle beslenme süreci dikkatli planlanmalıdır. Uzun vadeli takip ve hasta uyumu tedavi sürecinin en zorlu aşamalarından biridir. Bu derlemede; anoreksiya nervoza klinik seyri, komorbiditeleri, tıbbi komplikasyonları ve güncel tedavi yaklaşımları ele alınmıştır.}, number={2}, publisher={Kırıkkale Üniversitesi}