@article{article_1662983, title={ESKİ UYGURCADAN ANADOLU’YA UZANAN BAZI SÖZCÜKLER ÜZERİNE}, journal={Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature}, volume={11}, pages={555–583}, year={2025}, DOI={10.20322/littera.1662983}, author={Bostan, Celalettin Bulut}, keywords={Eski Türkçe, Eski Uygurca, Derleme Sözlüğü, Anadolu Ağızları, Türk Dilleri}, abstract={Canlı bir varlık olan dil, zaman ve koşullara bağlı olarak değişimi ve gelişimiyle ön plana çıkmaktadır. Bu değişimler kimi zaman fonetik, semantik, morfolojik ve söz varlığı kapsamında görülmektedir. Dilin zaman içindeki gelişimi sonucu dönemin şartlarına ve dil ilişkilerine bağlı olarak bazı sözcükler, kullanımdan düşmüş, unutulmaya yüz tutmuş ve ölçünlü yazı dilinde kendine yer bulamamıştır. Bazı sözcüklere ise art zamanlı yaklaşıldığında aradan uzun zamanlar geçmesine rağmen kendini muhafaza ettiği görülmüştür. Bu kullanımdan düşmüş, unutulmaya yüz tutmuş yapılar Türkoloji çevresinde arkaik veya eskicil terimiyle karşılanmaktadır. Türk dilinin tarihî dönemleri içerisinde Eski Türkçenin ikinci evresini oluşturan Eski Uygurca dönemi, Eski Türkçe içerisinde dönem eserleri ve söz varlığı bakımından diğer iki döneme göre oldukça hacimli konumdadır. Uygurlar tarih sahnesinde Manihaizm, Budizm, Hristiyanlık vb. din ve inanç sistemlerini kabul etmiş ve bu durum doğal olarak Uygur dili ve edebiyatına da yansımıştır. Bu edebiyat içerisindeki eserlerin çok az kısmı özgün ve telif eserlerden meydana gelirken büyük çoğunluğu çeviri ve uyarlama eserlerden meydana gelmektedir. Ele alınan bu çalışmada ise Eski Uygurcadan Anadolu ağızlarına uzanan bė, kindik, murç ~ mırç, süsgün, suvak, töle- ve yėlvi sözcükleri üzerine filolojik incelemelerde bulunularak bu sözcüklerin Derleme Sözlüğü özelinde Anadolu’daki durumu ile tarihî ve çağdaş Türk dillerindeki durumu ele alınmıştır.}, number={4}, publisher={Bahir SELÇUK}