@article{article_1667610, title={SAFEVÎ MİRASININ KAÇARLAR DÖNEMİNDEKİ KURUMSAL VE SİMGESEL SÜREKLİLİĞİ: ŞİÎLİĞİN DEVLET DÜZENİNDE MEŞRUİYET KAYNAĞINA DÖNÜŞÜMÜ}, journal={Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi}, volume={13}, pages={78–99}, year={2025}, DOI={10.33692/avrasyad.1667610}, author={Tan, Hasan}, keywords={Safevi Mirası, Şiî Kurumsallaşma, Kaçar Hanedanı, Ulemanın Siyasal Rolü}, abstract={Bu makale, Safevîler (1501-1736) tarafından resmî mezhep statüsüne kavuşan Şiî-İmâmî kurumsallaşma sürecini, bu sürecin tarihsel arka planını ve Kaçarlar dönemine uzanan siyasal-toplumsal izdüşümlerini çok katmanlı bir tarihsel perspektifle analiz etmektedir. Safevî öncesi dönemde İran coğrafyasında hüküm süren dinî çoğulculuk, Şiîliğin marjinal konumdan merkezi bir ideolojik aygıta evrilmesini mümkün kılan koşulları oluşturmuştur. Safevî yönetimi, özellikle Şah İsmail (1501-1524) döneminde tasavvufî kökenli bir sadakat örgüsü aracılığıyla Şiîliği siyasal meşruiyetin temel eksenine yerleştirmiş; Şah Tahmasb (1524-1576) döneminden itibaren bu yapı, itikadî esaslara dayanan ve ulemânın bilgi otoritesiyle pekiştirilen kurumsal bir düzleme taşınmıştır. Bu dönüşüm, saray ile ulemâ arasındaki iş birliği ve simgesel temsil araçlarının (sikke, hutbe, mimari, unvan) sistemli kullanımı üzerinden meşrulaştırılmıştır. Çalışma, söz konusu tarihsel yapılanmanın yalnızca Safevîlerle sınırlı kalmadığını; Kaçar hanedanı tarafından da yeniden anlamlandırılarak siyasal tahayyülün kurucu bileşeni hâline getirildiğini ileri sürmektedir. Kaçar döneminde saray ile ulemâ arasında şekillenen karşılıklı ilişkiler, dinî otoritenin siyasal alan üzerindeki belirleyiciliğini pekiştirmiş; Safevî mirası bu süreçte tarihsel bir hatıradan ziyade işlevsel bir ideolojik kaynağa dönüşmüştür. Bu dönüşüm, kolektif hafızanın yeniden kurgulanması, mezhep kimliğinin ritüeller yoluyla inşa edilmesi ve ulemânın siyasal temsil alanında etkili bir aktör konumuna yerleşmesi üzerinden ele alınmıştır. Makale, karşılaştırmalı tarihsel analiz yöntemiyle, Safevî–Kaçar sürekliliği üzerinden modern İran’daki siyasal aklın oluşumuna yön veren dinamikleri çözümlemeyi hedeflemektedir.}, number={44}, publisher={Kürşat ÖNCÜL}