@article{article_1668931, title={Safeviyye/Erdebîliyye Tarikatı’nın Anadolu’ya Girişi, Yayılması; Teşkilatlanma ve Kızılbaşlık Hareketine Dönüşme Süreci ( 14. ve 15. Asırlar)}, journal={SÜREK Alevilik - Bektaşilik ve Kültür Araştırmaları Dergisi}, pages={53–70}, year={2025}, DOI={10.64342/surekdergi.1668931}, author={Çavuşlu, Kerem}, keywords={Safeviyye Tarikatı, Abdurrahman Erzincanî, Somuncu Baba, Türkmen, Kızılbaşlık}, abstract={Şeyh Safiyüddîn’in önderliğini yaptığı Safeviyye/Erdebiliyye tarikatı, Hoca Ali’den itibaren Anadolu coğrafyasında konargöçer bir yaşam süren Türkmen toplulukları arasında hızlı bir şekilde yayılarak taban bulur. Abdurrahman Erzincanî ve Şeyh Ebû Hâmid Hâmidüddîn Aksarâyî (Somuncu Baba), Safeviyye/Erdebil tekkesinin Türkmen toplulukları arasında yayılmasında en büyük payı olan Anadolu’daki ilk iki halifesidirler. Bu iki Erdebil halifesi irşat faaliyetine başlamadan önce Erdebil şeyhi Hoca Ali’ye intisap ederek onun manevi terbiyesinden geçerler. Hoca Ali’den irşat faaliyetleri için icazet alan bu iki halife Anadolu’ya gelirler. Abdurrahman Erzincanî Erzincan’ı, Şeyh Ebû Hâmid Hâmidüddîn (Somuncu Baba) ise Bursa’yı kendisine hedef olarak seçer. Her iki halifenin çabaları sonucunda Anadolu’da konargöçer bir yaşam süren Türkmen topluluklarının büyük bir kısmı Erdebil Şeyhinin müridi olurlar. Şeyh Cüneyd Anadolu’ya geçtiğinde Türkmen aşiretlerinin büyük bir çoğunluğu bu tarikatın birer üyesi haline gelmiştir. Osmanlı Sultanı II. Murat dönemine gelindiğinde Safeviyye tarikatının Türkmenler üzerindeki gücü fark edilmeye başlanır. Sultan Murat, Erdebil tarikatının Osmanlı topraklarındaki en etkili ve nüfuzlu halifesi Hacı Bayrâm-ı Velî’nin sahip olduğu dinî ve siyasî gücünden endişe eder. Bunun üzerine endişelerin gidermek için onu devletin başkenti Edirne’ye getirtir ve sorgular. Osmanlı Sultanı II. Bayezid’in son yıllarında Kızılbaşlar siyasî ve askerî nitelikli isyanlar başlatırlar. Şah İsmâil’in Safevî Devletini kurmasıyla birlikte Anadolu’daki Kızılbaş Türkmen toplulukları Osmanlı Devleti için bir iç tehdide dönüşür. Osmanlı devlet adamları, yaşanan tüm bu olumsuzluklardan sonra Kızılbaşlık hareketini iç, Safevî Devletini ise dış tehdit olarak görmeye başlarlar.}, number={4}, publisher={Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi}