@article{article_1668945, title={İBNÜ’L-ARABÎ’NİN METAFİZİK İNŞASINDA SEMBOLÜN ROLÜ}, journal={Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi}, volume={15}, pages={19–54}, year={2025}, DOI={10.20493/birtop.1668945}, author={Yıldız, İlhan}, keywords={Sembolizm, Ayna, Harf, Işık, tecellî.}, abstract={Bu çalışma, İbnü’l-Arabî’nin metafizik sisteminde sembollerin taşıdığı kurucu anlamı derinlemesine incelemeyi hedeflemektedir. Onun sembol anlayışı, yalnızca tasavvuf yolundaki geleneksel temsillerle sınırlı kalmayıp, metafizik gerçekliğin çok katmanlı yapısını kavramsallaştıran özgün bir düşünsel çerçeve sunar. Bu üçlü yapı—ayna, harf ve ışık metaforları—onun ontolojik düşüncesinde yalnızca temsili ifadeler değil, varlığın mahiyetine dair asli kavramsal araçlar olarak işlev görmektedir. Araştırma, el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye ve Fusûsü’l-Hikem gibi ana metinlere dayanmaktadır. Bunun yanı sıra, İbnü’l-Arabî’nin düşünsel mirasını konu alan klasik ve çağdaş yorumlar da dâhil edilerek genişletilmiş bir niteliksel metin analizi yöntemi benimsenmiştir. Ayna metaforu, Allah ile mümkün varlıklar arasındaki tecellî ilişkisini açıklamakta; harfler, yaratılışın dilsel ve kozmik düzenini kuran semiyotik yapılar olarak değerlendirilmekte; ışık ise mutlak varlığın tecellîsini ve varoluşun farklı mertebelerdeki zuhûr düzeylerini temsil etmektedir. Elde edilen bulgular, İbnü’l-Arabî’nin semboller aracılığıyla yalnızca tasavvufî bir anlatı dili değil, aynı zamanda varlık, bilgi ve hakikat arasındaki ilişkiyi kavramsallaştıran çok katmanlı bir felsefî sistem geliştirdiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda semboller, epistemolojik bir geçiş aracı olmanın ötesine geçerek, hakikatin bizzat tezahür ettiği ve varlığın farklı mertebelerdeki görünümlerini yapılandıran ontolojik formlar olarak değerlendirilmektedir.}, number={1}, publisher={Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi: BİLSAM}