@article{article_1669312, title={Antik Yunan ve İslâm Siyaset Felsefesinde İnsanın Toplumsallığının Kaynağı, Nedeni, Doğallığı ve Zorunluluğu}, journal={Felsefe Arkivi}, pages={28–43}, year={2025}, DOI={10.26650/arcp.1669312}, author={Kömbe, İlker}, keywords={Toplum, şehir, insan doğası, doğallık, zorunluluk}, abstract={“İnsan, doğası gereği şehir öncesi toplumda ve şehirli toplumda yaşayan canlıdır” ilkesi, Aristoteles’in siyaset felse fesi ve İslâm siyaset felsefesinde insanın toplumsallığını açıklamak için hareket noktası olarak kabul edilmektedir. Bu ilkenin “doğası gereği” ifadesini odağına alan bu makalenin konusu, Aristoteles’in ve Platon’un siyaset felsefesi ile İslâm siyaset felsefesi açısından, şehir öncesi toplum ve şehirli toplumun kaynağı, nedeni, doğallığı ve zorun luluğu problemidir. Sofistler ve Kinikler ile İbn Haldûn, problemle ilgili karşılaştırma yapabilme amacıyla makalenin kapsamına alınmıştır. Bu problem, gerekli durumlarda birincil ve modern çalışmalardan doğrudan alıntı yapılan daha ziyade ise ilgili kaynaklardaki muhtevayı yeterli şekilde yansıtan bir yöntem izlenerek analiz edilmektedir. Makalede ulaşılan ana sonuçlar şunlardır: “Doğası gereği” ifadesi, insanın toplumsallığının kaynağıdır; bu kaynak, Aristoteles ve Meşşâî İslâm felsefesinin doğa teorisi bağlamında beden ve nefsin etkileşiminden meydana gelen insan doğasıdır. İbn Haldûn’a göre, toplumsal varoluş insan doğasıyla açıklanabilse de toplum türleri ve bu toplum ların yaşam tarzları, çevresel koşullarla, yani dış doğayla belirlenmektedir. Sofistler için, şehir devleti, uzlaşmayla yapay olarak kurulmaktadır. Kinikler’e göre, şehir devleti toplumu, zorunlu değildir, hatta gereksizdir. Platon ve İslâm siyaset felsefesi açısından, insanların toplumda yaşamak zorunda olmalarının nedeni, insan doğasının birden fazla işte uzman olmayı mümkün kılacak yeterlilikten yoksun olmasıdır.}, number={62}, publisher={İstanbul Üniversitesi}