@article{article_1669719, title={ÇAĞDAŞ SANATTA POSTHÜMANİST HAYVAN-OLUŞLAR: PIERRE HUYGHE’İN UUMWELT PROJESİ}, journal={Akdeniz Sanat}, volume={19}, pages={205–226}, year={2025}, DOI={10.48069/akdenizsanat.1669719}, author={Yurttaş, Mustafa Kemal}, keywords={Çağdaş sanat, Hayvan-oluş, Pierre Huyghe, Postantropomorfizm, Posthümanizm}, abstract={Bu çalışma, çağdaş sanat üzerine yapılan akademik tartışmalara posthümanist felsefe çerçevesinde bir katkı sunmayı amaçlayan nitel bir araştırmadır. Çağdaş sanatın önemli isimlerinden Pierre Huyghe’in UUmwelt projesi Rosi Braidotti’nin posthümanist kuramındaki hayvan-oluş kavramı bağlamında incelenmiştir. Huyghe, erken dönem işlerinden itibaren insan-olmayan öznelerle etkileşime dayalı sistemler kurgulamış ve sanatını biyolojik, teknolojik ve ekolojik unsurların bir arada var olduğu dinamik ortamlara dönüştürmüştür. UUmwelt projesindeki insan, hayvan ve teknoloji arasındaki ilişkiler Braidotti’nin “hayvan-oluş” kavramının “makine-oluş” ve “yeryüzü-oluş” kavramlarıyla kesişimleri kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında, sanatçının projesiyle ilgili literatürün yanı sıra, Braidotti’nin Deleuze ve Guattari’nin oluş felsefesine dayanan kavramlarına dair akademik kaynaklar taranmıştır. Bu süreçte doküman analizi yöntemiyle yalnızca bilimsel yayınlar değil, röportajlar, sergi katalogları, etkinlik programları, görsel dokümanlar ve arşiv materyalleri de analiz edilmiştir. Braidotti’nin hayvan-oluş kavramı kapsamında oluş felsefesinden temellenen kavramlarla beraber, doğa ve kültür bağlamında ekoloji ve teknoloji meselelerini de kapsayan bulgulara ulaşılmıştır. Ulaşılan bulgular ışığında sanatçının projesi betimsel analiz yöntemiyle değerlendirilmiş; hayvan-oluşa içkin “özdeşleşmeme”, “çokluk”, “metaforlaştırmama” ve “dolaşıklık” gibi kavramlar arasındaki bağlantılar diyagramlarla görselleştirilerek tartışılmıştır. Sonuç olarak, UUmwelt projesinin yalnızca insan merkezli değil, hayvan veya teknoloji merkezli de olmadığı için posthümanist ve zoe-eşitlikçi bir etiğe dayanarak; aynı anda hem çok merkezli, hem de merkezsiz olabilen yapısıyla “postantropomorfik” bir estetik deneyim sunduğu ortaya konmuştur.}, number={36}, publisher={Akdeniz Üniversitesi}