@article{article_1670589, title={Bireyin Anlam Serüveni: Rasyonel Düzen, İlahi Hakikat ve Birlikte Varoluş}, journal={Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi}, pages={367–405}, year={2025}, DOI={10.56720/mevzu.1670589}, author={Demir, Ata}, keywords={Platon, Akıl, Agustinus, Dini hakikat, Nancy, İlişkisellik}, abstract={Bireyin anlam arayışı, felsefenin en temel meselelerinden biri olarak ta-rih bo-yunca farklı şekillerde ele alınmıştır. Platon’un rasyonel düzen anlayı-şı, Au-gustinus’un ilahi hakikat kavrayışı ve Jean-Luc Nancy’nin birlikte varoluş perspektifi, bireyin kendini ve varoluşunu nasıl anlamlandırdığına dair üç farklı yaklaşımı temsil etmektedir. Bu makale, Platon, Augustinus ve Jean-Luc Nancy’nin yaklaşımları çerçevesinde bireyin anlam arayışını de-ğerlendirerek, farklı çağlarda bireyin nasıl konumlandırıldığını incelemekte-dir. Antik dönemi temsilen Platon, bireyin anlamını akıl ve erdem temelinde ele alır. Ona göre insan, ruhunun üç bölümü—akıl, arzu ve öfke- arasında uyum sağladığında hakikate ulaşabilir. “İdeal Devlet” modeli, bireyin top-lumsal düzen içinde kendini gerçekleştirmesi gerektiğini inceler. Platon’a göre birey, rasyonel bir düzenin parçası olarak var olur ve hakikat ancak akıl yoluyla keşfedilebilir. Platoncu anlam arayışı, Orta Çağ’da ciddi bir dö-nüşüm geçirmiştir. Hristiyan-lık inancının ilk büyük sistemleştiricisi olarak Augustinus, bireyin anlam ara-yışını Tanrı’ya yönelim ekseninde açıklar. Ona göre insan, dünyevi arzuların peşinden gitmek yerine ilahi hakikate ulaşmaya çalışmalıdır. “İlahi Kent” mo-deli, bireyin maddi dünyadan ziya-de manevi bir düzlemde anlam kazandığını savunur. Augustinus’a göre birey, hakikati yalnızca Tanrı’nın ışığında bulabi-lir ve gerçek özgürlük an-cak ilahi hakikate teslimiyetle mümkündür. Çağdaş dönemin felsefi akımla-rından Postmodernist bir yaklaşım sergileyen Nancy, bireyin anlamını birlik-te varoluş çerçevesinde değerlendirir. Ona göre birey, yalnızca kendi özün-den ibaret değildir; anlam, bireyin başkalarıyla kurduğu ilişkiler ve ortak deneyimler içinde ortaya çıkar. Platon’un rasyonelliği ve Au-gustinus’un aşkın hakikat anlayışının aksine Nancy, bireyin topluluk içinde var olduğu-nu ve anlamın kolektif bir süreç olduğunu savunur. Bu üç filozo-fun pers-pektifleri, bireyin anlam arayışının felsefi, dini ve varoluşsal boyutla-rını gözler önüne sermektedir. Makale, bu düşünürleri karşılaştırarak bireyin anlam serüveninin tarihsel dönüşümünü analiz etmektedir.}, number={14}, publisher={Ali SEVER}