@article{article_1673998, title={Kadın Haklarında Çoklu Ayrımcılık Üzerine Kesişimsel Bir Okuma}, journal={UFÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi}, pages={1–12}, year={2025}, DOI={10.29329/ufusobed.2025.1115.1}, author={Balkır, Zehra Gönül}, keywords={kadın hakları, çoklu ayrımcılık, kesişimsellik}, abstract={Son yıllarda, kadın hareketlerinin etkin çalışma ve kazanımlarıyla, ataerkil yapının özel alana ait kılmaya çalıştığı kadına yönelik şiddet ve ihlallerinin kamusal alana ait olduğu ve bunun toplumsal bir sorum luluk olduğu anlaşıldı. Kadına yönelik şiddet ve tecavüzlerin, ataerkil yapının baskıladığı geniş ölçekli bir tahakküm ilişkisinin parçası ve aracısı olduğu görülmektedir. Kadın haklarındaki bireysel, izole edil miş ve devlet müdahalesinden bağışık olduğunun kabulüne dayanan bu soyut birey anlayışı yerine ırk, cinsiyet, toplumsal cinsiyet gibi kategorilerin öncülüğünde, kadın haklarında, kimlik temelli bir mü cadele ve kadın kimliğinin yeniden inşası ihtiyacı öne çıkmaya başlamıştır. Sosyal alanlardaki kadın haklarının analizinde, birden çok ayrımcılık türünün aynı anda oluştuğunun görülmesiyle, bu şekilde eş zamanlı olarak yaratılan çoklu ayrımcılığın, kadınlar üzerinde çok da ha derin sonuçlar yaratmıştır. Mevcut ayrımcılık anlayışımızın, ayrım cılığı sadece tek bir eksende görmeye bizi nasıl koşullandırdığının ve sınırladığının anlaşılmasıyla, çoklu ayrımcılık uygulamaları daha da görünür hale gelmiş, çoklu ayrımcılıkla birlikte anılmaya başlayan ke sişimsellik kavramı ve analizleri ortaya çıkmıştır. Kesişimsellik kav ramı, bir grubun etnik bağlam, cinsel yönelim, sınıf, yetenek, etnik kökeni, sosyo ekonomik durumu, din veya toplumsal cinsiyete göre birden çok şekilde yapılan, çoklu ayrımcılık ve baskı çeşitlerini birlikte ele alarak değerlendirmek için, uygun bir kavramsal çerçeve yarat maktadır. Kesişimsellik algısı ve çalışmalarında, sosyal kimliğin, cinsi yet, ırk ve sınıf gibi tek tip analiz kategorilerinin ötesine geçil-mekte, ırk, etnik köken, cinsiyet, sınıf, cinsellik ve yetenek gibi kategoriler, sosyal olarak yeniden bütüncül bir şekilde yapılandırılmakta ve sosyal adaleti destekleyerek, dezavantajlı grupların ilerlemesiyle birlikte, aynı zamanda sosyal yapının tüm yaşamımızı nasıl şekillendirdiğini de açıklamaktadır. Kesişimsellik kavramının sosyal alanda kullanılması, konulara çok boyutlu bakış açısı getirmekte, toplumsal yapının görünmeyen, görülmek istenmeyen yönleri de açığa çıkarmış olmaktadır. Kesişimsellik çalışmaları, çoklu ayrımcılığı göz önüne çı kararak cinsiyet ve ırksal eşitsizliklerle birlikte eğitim, kimlik, yapı, sosyal aktivizm gibi birçok faktörün birbiriyle kesiştirilmesiyle, olayların farklı şekilde okunmasını ve yorumlanmasını sağlamaktadır. Kesişimsellik, çoklu toplumsal boyutlar ve toplumsal ilişki biçimlerindeki ayrımcı ilişkilerin birleşmesi olarak tanımlanabilir. Kesişimsel ayrımcılık kavramı, tek ve sabit bir sosyal ayrımcılığın ötesine geçerek, dezavantajlı gruplar ve kadınlar üzerindeki sosyal konumlandırmayı, kesişen güç eksenleri matrisinde birleştirerek, algılamakta ve kadın haklarında yaşanan çoklu ayrımcılıkla ilgili bütüncül bir çerçeve yaratarak, yeniden değerlendirme olanağı yaratmaktadır.}, number={1}, publisher={Uluslararası Final Üniversitesi}