@article{article_1674669, title={Yorum ve Sufi Yorum Perspektifinden Hz. Peygamber’in Ömrüne Yemin Edilmesi}, journal={Eskiyeni}, pages={1249–1266}, year={2025}, DOI={10.37697/eskiyeni.1674669}, author={Demir, Hamit}, keywords={Tasavvuf, Tefsir, İşari Tefsir, Yemin, Hz. Peygamber’in Ömrü, Hicr Sûresi 72. Âyet}, abstract={Kur’ân-ı Kerîm’de bir şeye yemin edilmesi, yemin edilen şeyin önemini gösteren vahiy kaynaklı mühim bir üslup özelliğidir. Önemine istinaden zamanın kendisine yemin edildiği gibi ayrıca günün belli zaman dilimlerine yemin edildiği bilinmektedir. Söz gelimi geceye ve gündüze, tan yerine ve kuşluk vaktine, sabaha ve akşama yemin eden âyetler vardır. Mikro düzeyde günün belirli dönemlerine yemin eden âyetlerin yanı sıra makro düzeyde ezelden ebede bütün zamanların içinde yemin edilen hususi bir aralık vardır ki bu Hicr sûresi 72. âyette geçtiği üzere Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ömrüdür. Kanaatimizce konunun önemli taraflarından biri, Hz. Peygamber’in 23 yıllık risalet dönemine değil de risalet öncesi dönemi de kapsayacak şekilde ömrünün tamamına yemin edilmesidir. Zira Hz. Peygamber’in kıymetini yalnızca risaleti ve sonrası ile sınırlayan bir düşüncenin varlığı malumdur. Konuyu önemli kılan bir diğer taraf ise bir insanın ömrüne yemin edilmesidir. Şu hâlde bir insanın, üstelik diğer peygamberlerin değil de sadece Hz. Peygamber’in ömrüne yemin edilmesinin anlamı ne olabilir? Kurân-ı Kerîm’deki bu yemin lafzının anlam çerçevesi; Arap dili ve edebiyatındaki manası nedir? Bahsi geçen yemin sahabe, müfessirler ve sûfîler tarafından nasıl anlaşılmıştır? İlgili yemin, hukuki zeminde mütalaa edilmiş midir? Bütün bu soruların cevabını arayan makale, Hz. Peygamber’in ömrüne yemin edilmesinin muhtemel anlam çerçevesini konu edinmektedir. Makalede ilgili yeminin tefsir geleneğinde üç ana akımı teşkil eden rivayet, dirayet ve işaret geleneklerinde nasıl yorumlandığını tespit etmek; tasavvuf düşüncesini nasıl beslediğini belirlemek amaçlanmaktadır. Ayrıca müfessirlerle sûfîlerin ilgili yemine yaklaşımlarını kıyaslamak da bu çalışmanın hedefleri arasındadır. Metin tahlili yöntemiyle yapılacak olan çalışma, bu hususu müstakilen konu edinecek olması bakımından önemlidir. Neticede müfessir ve sûfîlerin, Hz. Peygamber’in Hak nezdindeki kıymeti noktasında benzer düşüncelere sahip oldukları, bununla birlikte sûfîlerin ilgili yemini metafizik bir zeminde yorumlayarak hakikat-i Muhammediyye ve insân-ı kâmil düşüncesini desteklemek için kullandıkları görülmektedir.}, number={58}, publisher={Anadolu İlahiyat Akademisi}