@article{article_1678741, title={Osmanlı’nın Son Döneminde Medrese-Tekke Dayanışması: Ulemânın Mevlânâ Halid Bağdâdî’ye Desteği}, journal={Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi}, volume={12}, pages={1043–1059}, year={2025}, DOI={10.46868/atdd.2025.906}, author={Çakır, Mehmet Saki}, keywords={Tasavvuf, Nakşibendiyye, Halidiyye, Ulemâ, Reddiye}, abstract={Tasavvuf, zaman zaman dinin zâhirine yoğunlaşan ulemâ tarafından eleştirilmiştir. Bununla birlikte, şer‘î hassasiyetlere riayet eden sûfîler, ulemâ tarafından benimsenmiş ve desteklenmiştir. Bu duruma Nakşibendiyye tarikatının Halidiyye kolu açık bir örnek teşkil etmektedir. XIX. yüzyılda Mevlânâ Halid Bağdâdî (ö. 1242/1827) tarafından kurulan Halidiyye, zaman içerisinde çeşitli eleştire ve ithamlara maruz kalmıştır. Şikâyet ve eleştiriler, zamanla muhalifler tarafından yazılan eserlerde yer bulan ithamlara dönüşünce, Mevlânâ Hâlid’e intisap etmiş bulunan ulemâ, bu iddialara karşı reddiye mahiyetinde eser ve mektuplar kaleme almışlardır. Bu çalışmada söz konusu âlimlerden üçü ve bunlara ait eserler ele alınmaktadır. Bunlar, dönemin önde gelen fakihlerinden İbn Âbidîn ve onun Sellü’l-hüsâm adlı reddiyesi; müfessir Şihabüddin Alûsî’nin Mevlânâ Hâlid’e dair destekleyici görüşleri; ve Allâme Muhammed Emin Süveydî’nin Defʿu’ẓ-ẓalûm adlı eseridir. İbn Âbidîn, eserini Mevlânâ Halid’in azlettiği halifesi Abdülvehhab es-Sûsî’nin yazmış olduğu “karalama” mahiyetindeki risaleye cevap olarak yazmıştır. Şihabüddin Alûsî ise Mevlânâ Halid’e yöneltilen eleştirilerin çoğunun dünyevî garazlara yahut bilgisizliğe dayandığını vurgulamıştır. Muhammed Emin Süveydî ise Osman Celîlî’nin Mevlânâ Halid’e karşı ağır ithamlar içeren risalesine karşı bir reddiye kaleme almış ve bu risâledeki iddiaların ilmî ve objektif temele dayanmadığını ifade etmiştir.}, number={2}, publisher={Hakan YILMAZ}