@article{article_1682390, title={A.N. VARLAMOV’UN “BEZGİN” (ЛОХ) ROMANINDA BİREYİN DÖNÜŞÜMÜ VE TANRI İNANCININ OLUŞMASI}, journal={Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi}, volume={13}, pages={307–319}, year={2025}, DOI={10.33692/avrasyad.1682390}, author={Demiral, Hilmi}, keywords={A. Varlamov, Rus edebiyatı, gerçekçilik, çağdaş Rus edebiyatı, Oluşum Romanı (Bildungsroman)}, abstract={Bu makale, çağdaş Rus edebiyatının önde gelen yazarlarından Aleksandr Varlamov’un Bezgin (Лох) romanında başkahraman Työzkin’in manevi dönüşümünü ve Tanrı inancının oluşum sürecini incelemektedir. Çalışmanın temel amacı, bireyin varoluşsal sorgulamalarının roman kurgusundaki yerini derinlemesine analiz etmek ve özellikle ölüm, kıyamet ve öteki dünya temalarının karakterin düşünsel gelişimine nasıl katkı sağladığını ortaya koymaktır. Työzkin’in içsel yolculuğu, yalnızca bireysel bir inanç arayışı olarak değil, aynı zamanda çağdaş Rus toplumunun ahlaki ve kültürel krizlerini yansıtan bir süreç olarak da ele alınmaktadır. Bu bağlamda, Mihail Bahtin’in Bildungsroman üzerine yaptığı yorumlar, karakterin dönüşüm sürecini tarihsel ve toplumsal bağlamlarıyla okumaya imkân vermektedir. Bahtin’in “bireyin olgunlaşması” kavramı, romanın hem bireysel hem de kolektif bir gelişim hikâyesi sunduğunu göstermektedir. Ayrıca Martin Heidegger’in “ölüme yönelik varlık” kavramı, karakterin yaşam-ölüm arasındaki salınımlarını felsefi bir düzlemde anlamlandırmak için kullanılmıştır. Työzkin’in ölüm ve kıyamet üzerine düşünceleri, varoluşun geçiciliğini ve insanın kendi sonluluğunu kavrayışını açığa çıkarırken; Georg Lukács’ın roman kuramı perspektifi ise bu bireysel sorgulamaların romanın toplumsal gerçeklikle kurduğu bağı açığa çıkarmaktadır. Çalışmada sosyo-psikolojik yöntem benimsenmiş, böylece Työzkin’in inanç arayışının bireysel tecrübelerden çok daha geniş, toplumsal ve kültürel etkilerle nasıl şekillendiği vurgulanmıştır. Romanın sunduğu manevi dönüşüm hikâyesi, aynı zamanda çağdaş Rus toplumunda inanç, kimlik ve aidiyet meselelerinin edebi bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla eser, yalnızca bireysel bir ruhsal arayışı değil, bir toplumun kültürel bilinçaltındaki krizleri ve çözüm arayışlarını da gözler önüne sermektedir. Bu yönüyle çalışma, Bildungsroman geleneğini modern, varoluşsal ve sosyo-kültürel bir bağlamda yeniden düşünmeye imkân sunmaktadır.}, number={44}, publisher={Kürşat ÖNCÜL}