@article{article_1683874, title={Emrî Dîvânı’nda Hz. Yûsuf}, journal={Turkish Academic Research Review}, volume={10}, pages={515–523}, year={2025}, DOI={10.30622/tarr.1683874}, author={Karabulut, Ferdi and Yılmaz, Ali}, keywords={Divan, Din, Mazmun, Yûsuf, Türk İslam Edebiyatı}, abstract={Dîvân edebiyatı, ana kaynaklarını Kur’ân-ı Kerim, hadisler, kısas-ı enbiyâlar ve tasavvufun oluşturduğu asırlarca ürün veren edebî bir dönemdir. Asırlarca süren bu mâzî, sultanlardan, devlet adamlarından, kadılardan, dervişlerden, müderrislerden ve daha başka kesimlerden onlarca şairinin şiir serdettiği ortak kültür, duygu ve düşünceyle şekillenmiştir ve bunun sonucunda da bir gelenek oluşmuştur. Bu gelenek sayesinde dîvân şiirinin başladığı asırda ortaya konulan üslup ve muhtevâ son asra gelindiğinde de aynıyla gözlemlenebilmektedir. Nitekim 16. yüzyıla gelindiğinde kendisini kalabalıklardan tecrit etmiş diyebileceğimiz bir şair olan Edirneli Emrullah Emrî’nin (ö. 1575) Dîvân’ında da bu durum açıkça görülmektedir. Emrî Dîvânı’nın tenkitli metnini yayına hazırlayan Yekta Saraç’ın tesbitleri doğrultusunda hem ülkemizde hem de ülkemiz dışında bulunan nüshalara göre “Divân”, iki kaside, 581 gazel, iki tahmîs, birer müstezâd, murabba’, muhammes, müsemmen ve 530’dan fazla mukatta’dan oluşmaktadır. Ayrıca Saraç tarafından, Emrî’nin mahâretiyle meşhur olduğu 650 muamması da bir araya toplanmıştır. Dîvân şiiri, bünyesinde birçok edebî tür barındırmaktadır. Kasîde, gazel ve mesnevî gibi edebî türlerin yanında, Allah’la ilgili olmak üzere; tek olduğunu kabul etmek ve ondan başka ilah olmadığını dile getirmek üzere yazılan “Tevhîd”, konusu Allah’a yakarış olan “Münâcât” ve cennetin anahtarı olarak kabul edilen Allah’ın 99 isminin işlendiği “Esmâ-i Hüsnâ”lar; Hz. Peygamber (s.a.v.)’le ilgili Muhammediyye, Hilye, Kırk Hadis, Mevlid ve Na’t ile Siyer gibi birçok dinî edebî tür bulunmaktadır. Ayrıca Kur’ân’a bağlı olarak kaleme alınan Yûsuf u Züleyhâ, Süleymannâme ve Halîlname gibi manzum ve mensur müstakil eserler de bulunmaktadır. Dîni-edebî türlerdeki bu çeşitlilik din ve dine ait unsurların edebiyatımızdaki güçlü varlığını gözlemleyebilmek açısından önem arz etmektedir. Tüm bu bağımsız dinî-edebî türlerin yanında, dîvanlardaki kasîde, gazel ve diğer edebî türlerin içerisinde de Allah Teâla, peygamber kıssalarına ilişkin telmihler, ayet iktibasları gibi dinî referansların varlığı gözlemlenebilmektedir. Nitekim incelemeye konu olan Emrî Divânı’nda da bağımsız olarak gazellerin içerisine serpiştirilmiş birçok dinî unsurun varlığı dikkat çekmektedir. Şiir yazım geleneğimize uygun olarak diğer dîvânlarda gözlemlenen dinî unsurların neredeyse tamamı bu dîvânda da mevcuttur. Lakin ismi zikredilen ve hayat hikâyesine telmihte bulunulan peygamberler arasında Hz. Yûsuf’a ayrı bir yer verildiği görülmektedir. Hz. Yûsuf, edebiyatımızda genel olarak manzum-mensur birçok esere konu olmuştur. Edebiyatımızda müstakil olarak kaleme alınan Yûsuf u Züleyha konulu aşk mesnevîleri de büyük bir öneme sahiptir. Nitekim Hz. Yûsuf ve hayat hikâyesi edebiyatımızda gözlemlenen müşterek muhtevanın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Hz. Yûsuf’un kuyuya atılması, Mısır’a sultan olması, güzelliği, Züleyhâ, babası Ya’kub ve kulbe-i ahzân gibi unsurlarla şiire yansıdığı bilinmektedir. 16. yüzyıl şairlerinden olan Emrî’nin Dîvân’ında, Hz. Yûsuf’un “ahsenü’l-kasas” olarak nitelendirilen hayat hikâyesinden fazlaca yararlanıldığı gözlemlenmektedir. Bu çalışmayla şair Emrî’nin Dîvânı’nda Hz. Yûsuf ve hayat hikâyesine ilişkin kavram ve unsurları tespit etmek ve gerek telmih gerek istiâre ve teşbih sûretiyle kullanılan unsurların, şiir yazım geleneğindeki yansımaları dikkate alınarak gazellerdeki kurgular bağlamında izahı amaçlanmaktadır.}, number={2}, publisher={Mehmet ŞAHİN}