@article{article_1690814, title={Bohemlik, Sınıf İlişkileri ve Modernitenin Çatlakları}, journal={Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi}, pages={15–25}, year={2025}, DOI={10.56387/ahbvedebiyat.1690814}, author={Oğuz, Alaattin}, keywords={Alan, hegemonya, yabancılaşma, metalaşma, modernite.}, abstract={On dokuzuncu yüzyılın sanayi kapitalizmiyle şekillenen toplumsal dönüşüm süreci, yalnızca ekonomik ilişkileri değil, aynı zamanda kültürel üretim biçimlerini ve bireysel varoluş tahayyüllerini de köklü biçimde dönüştürmüştür. Bu bağlamda ortaya çıkan bohem yaşam tarzı, modernitenin iş bölümüne dayalı rasyonel yapısına karşı estetik temelli bir itiraz geliştirmiştir. Bohem figür, yalnızca burjuva değerlerinin dışlayıcı normlarına karşı bireysel bir özerklik arayışıyla değil; aynı zamanda deneyimin metalaşmasına, zamanın mekanikleşmesine ve doğanın araçsallaştırılmasına karşı da alternatif duyarlılık alanları inşa etmiştir. Bu duyarlılık, gündelik hayatın işlevselleştirilmiş yapısına karşı spontanlık, sezgisellik ve duyusal öznellik gibi nitelikler üzerinden bir kültürel muhalefet biçimi üretmiştir. Ancak bu muhalif estetik pozisyon, kendi içinde yapısal paradokslar barındırmaktadır. Bohem kültür, kapitalist modernitenin çelişkilerini görünür kılmakta başarılı olsa da, bu çelişkileri aşabilecek kolektif ya da kurumsal araçlardan yoksundur. Nitekim, Bourdieu’nün (1996) belirttiği üzere, sanatsal özerklik söylemi her zaman piyasa ilişkileriyle diyalektik bir gerilim içinde biçimlenmiştir. Gatheral’ın (2021) analiz ettiği üzere, bohemlerin doğa mitleri ve zamana dair pastoral tahayyülleri de zamanla tüketim kültürü tarafından içerilmiş, hatta kimi zaman sömürgeci anlam rejimlerine hizmet etmiştir. Bu nedenlerle bohemlik, ne tamamen kopuk bir karşı-kültür ne de mevcut düzene mutlak bir entegre oluş olarak okunabilir. Aksine, modernitenin içsel çelişkilerini estetik düzlemde görünür kılan, kültürel eleştiri üretimine imkân sağlayan tarihsel bir formasyon olarak değerlendirilmelidir. Bohem yaşam tarzı, özneyle dünya arasındaki yabancılaşmaya karşı duyusal ve yaratıcı bir alan açarken, bu alanın tarihsel sınırlarını da gözler önüne sermiştir.}, number={12}, publisher={Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi}