@article{article_1693359, title={Rusça Makale Özetlerinde Üstsöylem Belirleyicileri: İşlevsel ve Anlamsal Özellikler}, journal={Söylem Filoloji Dergisi}, volume={10}, pages={1316–1331}, year={2025}, DOI={10.29110/soylemdergi.1693359}, author={Ozdemir, Nurgul}, keywords={Üstsöylem, Etkileşimli üstsöylem, Etkileşimsiz üstsöylem, Rus akademik söylemi, Bilimsel dil}, abstract={Bu çalışma, Rusça yazılmış akademik makale özetlerinde kullanılan üstsöylem belirleyicilerinin türlerini, kullanım sıklıklarını ve işlevlerini inceleyerek, çağdaş filoloji söyleminin temel özelliklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmada, 2020–2025 yılları arasında e-library, CyberLeninka, SPBGU (St. Petersburg Devlet Üniversitesi) ve MGU (Moskova Devlet Üniversitesi) gibi akademik platformlarda yayımlanan 100 Rusça makale özeti, basit rastgele örnekleme yöntemiyle seçilerek incelenmiştir. Tarama (betimsel) ve ilişkisel araştırma desenine dayanan çalışmada, Hyland’ın (2005) üstsöylem sınıflandırması temel alınarak, etkileşimli (interactive) ve etkileşimsel (interactional) belirleyicilerin işlevsel ve anlamsal yönleri analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, üstsöylem belirleyicilerinin yalnızca metin içi geçişleri düzenleyen unsurlar olmadığını; aynı zamanda yazarın söylemsel tutumunu, metnin yapısını ve okuyucuya yönelik iletişim stratejilerini şekillendirdiğini göstermektedir. Günümüz akademik söyleminde yazarların, bilgiyi okuyucuya açık, sistematik ve nesnel bir biçimde sunmaya özen gösterdiği; bu bağlamda insan merkezli ancak tarafsız bir yaklaşım benimsediği görülmektedir. Etkileşimli belirleyiciler içinde özellikle ekleme ve neden-sonuç bildiren bağlaçların yoğun kullanımı, özetlerin mantıklı ve düzenli bir bilgi aktarım yapısına sahip olduğunu göstermektedir. Buna karşın karşıtlık bildiren bağlaçların sınırlı düzeyde kullanılması, özetlerin eleştirel değil, daha çok açıklayıcı bir işlev taşıdığını düşündürmektedir. Metin içi referansların azlığı, özetlerin kaynak metinden bağımsız bir söylem birimi olarak yapılandığını ortaya koyarken; şahıs zamirlerinin ve bilgi konumlama belirleyicilerinin seyrekliği, yazarın kendini geri planda tuttuğu nesnel bir anlatı geliştirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte, vurgulayıcılar ve değerlendirme ifadesi taşıyan sözcüklerin stratejik kullanımı, yazarın söylemde tamamen silinmediğini, aksine dolaylı biçimde konumlandığını ve bireysel sesini söylemsel stratejiler aracılığıyla metne yansıttığını ortaya koymaktadır. Bu bulgular, üstsöylem belirleyicilerinin yalnızca biçimsel değil, aynı zamanda bilimsel otorite, nesnellik ve anlam inşası süreçlerinde merkezi bir rol üstlendiğini göstermektedir.}, number={2}, publisher={Yusuf ÇETİN}