@article{article_1698229, title={KANŞAVBİY İLE GOŞAYAH BİYCE DESTANINDA BÜYÜCÜ TİPİ}, journal={Türklük Araştırmaları Dergisi}, volume={4}, pages={32–40}, year={2025}, DOI={10.29228/inture.26}, author={Küçük, Abonoz and Gürel, Hilal}, keywords={Büyücü, Karaçay-Malkar, Destan, Kötülük, Kadın}, abstract={Kafkasya’da yer alan Elbruz Dağı’nın doğusunda ve batısında olmak üzere iki ayrı özerk cumhuriyetlerde yaşayan ancak dilleri, dinleri, töreleri, inançları ve tarihleri aynı olan Karaçay-Malkar Türkleri, önemli bir destan söyleme geleneğine sahiptirler. İcra edilen destanlarda yer alan iyi veya kötü her temsil; halkın kolektif belleğinde bir anlama bağlıdır. Türk dünyası destanlarının ortak “kötü” tipi olan büyücü tipi, Karaçay-Malkar destanlarında da kötülüğün ve toplumsal korkuların temsilcisi konumundadır. Büyücü, destan metinlerinde genellikle kadın olarak yer almakta ve kahramanın yolculuğunda geçilmesi gerekilen bir engel işlevi görmektedir. Kökeni “şifacı” olarak anılan büyücü zamanla demonikleşerek toplumun korktuğu bir güç temsili hâline gelmiştir. Toplumsal korkuların bir simgesi olarak büyücü, Jung’un “Gölge” arketipi kavramıyla da ilişkilendirilebilmektedir. Büyücü tipi, toplumun bastırılan karanlık duygularını ve düşüncelerini somutlaştırmaktadır. Destan metinlerinde kahramanın erginliğe atacağı adımda bir eşik görevi görmektedir. Ataerkil düzenin kadınlara atfettiği ikili rol (yaşatma ve öldürme), büyücü tipinin hem iyileştirici hem de öldürücü güçleriyle de örtüşmektedir. Destanlarda büyücülerin yaşlı, hor görülen ve çirkin olarak tasviri, toplumun “olumsuz, kötü” algısını somutlaştırırken, kadının kimliğinin zamanla nasıl demonikleştiğini de göstermektedir. Bu makalede, Karaçay-Malkar destanlarından özellikle Kanşavbiy ile Goşayah Biyçe isimli destanının farklı versiyonlarında bulunan büyücü tipinin cinsiyet temsilleri, toplumsal bellekteki yeri ve destan metinlerindeki işlevi çok yönlü bir şekilde incelenmiştir. Bu noktada büyücü tipinin şifacı-hekim kimliğinden uzaklaşarak demonik bir figüre dönüşüm süreci ele alınırken, bu dönüşümün toplumsal korkular ve ataerkil değerlerle olan bağlantısı da tartışılmıştır.}, number={1}, publisher={Marmara Üniversitesi}