@article{article_1702528, title={SDG 5’i Feminist Kurumsalcılık Yoluyla Yeniden Düşünmek: Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Rejimi ve Kalkınma}, journal={Fiscaoeconomia}, volume={9}, pages={400–428}, year={2025}, DOI={10.25295/fsecon.1702528}, author={Yılmaz, Zehra and Sarı Karademir, Burcu}, keywords={Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 5 (SKA5), Feminist Kurumsalcılık, Cinsiyetli Seçicilik, Toplumsal Cinsiyet Rejimi, Kalkınma}, abstract={Bu makale, Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 5 (SKA5) kapsamındaki toplumsal cinsiyet eşitliği performansını, yalnızca teknik göstergelere indirgenemeyecek ölçüde siyasal tercihler, kurumsal düzenlemeler ve normatif yönelimlerle şekillenen bir toplumsal cinsiyet rejimi sorunsalı olarak ele almaktadır. Feminist kurumsalcılığın formel ve enformel yapılar arasındaki etkileşime odaklanan yaklaşımı ile Jessop’un “cinsiyetli seçicilik” kavramsallaştırmasını bir araya getiren çalışma, kadınların kalkınma süreçlerindeki konumunun Türkiye bağlamında nasıl stratejik biçimde yeniden kurgulandığını analiz etmektedir. Türkiye’de kadınların kalkınmadan eşit pay alamamasının temelinde, kalkınma planlarında Kadınların Kalkınmada Yeri (WID) yaklaşımı doğrultusunda benimsenen “ekle-karıştır” stratejileri ile teknik eşitlik söyleminin egemenliği ve buna karşılık, Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma (GAD) literatürünün öngördüğü yapısal ve dönüştürücü hedeflerin dışlanması yatmaktadır. Ancak bu çalışma, son on yılda bu sınırlı stratejilerin dahi gerisine düşüldüğünü; neoliberal, dini, natalist ve muhafazakâr bir toplumsal cinsiyet rejiminin kurumsallaşmasıyla birlikte daha önce elde edilen biçimsel kazanımların da kademeli biçimde geri çekildiğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede kadınlar, bireysel ve siyasal hak özneleri olarak değil; aile içinde bakım emeği sunan tamamlayıcı aktörler olarak yeniden tanımlanmakta, eşitlik söylemi ise giderek aile merkezli muhafazakâr bir rejimin taşıyıcısı hâline gelmektedir. Çalışma, 11. ve 12. Kalkınma Planları, Kadının Güçlenmesi Strateji Planları ve Ailenin Korunması Vizyon Belgesi gibi temel politika metinleri üzerinden, kadınların güçlendirilmesine dayanan hak temelli dönüşüm vizyonunun yerini, ailenin güçlendirilmesini önceleyen teknikleştirilmiş ve araçsallaştırılmış bir reform söylemine bıraktığını göstermektedir. Sonuç olarak, Türkiye’de SKA5 performansını belirleyen temel mesele, yalnızca kadınların kalkınmadan eşit pay alamaması değil; eşitlik ilkesinin, aile merkezli muhafazakâr bir toplumsal cinsiyet rejimi tarafından yeniden tanımlanması ve bu enformel yapının formel kurumsal süreçleri yönlendirerek daha önce kazanılmış hak temelli mevzileri aşındırmasıdır.}, number={Toplumsal Cinsiyet Özel Sayısı}, publisher={Ahmet Arif EREN}