@article{article_1708985, title={“Türk Sanat Mûsikîsi Meçhul Güfteler Projesi”ne Bir Katkı: Mûsâ Kâzım Paşa ve Sâkînâmesi}, journal={Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi}, volume={9}, pages={697–715}, year={2025}, DOI={10.34083/akaded.1708985}, author={İpek, Abdulmuttalip}, keywords={Mûsâ Kâzım Paşa, Sâkînâme, Türk Sanat Müziği, Hacı Ârif Bey, Güfte}, abstract={Şiir ve mûsikî arasındaki ilişki, yalnızca sanatsal üretimin değil, aynı zamanda gündelik hayatın da şekillenmesinde etkili köklü bir ilişkidir. Bu birlikteliğin ve ilişkinin izleri, insanlık tarihi kadar eski olup özellikle Türk kültür ve medeniyetinde belirgin bir şekilde gözlemlenmektedir. Klasik Türk mûsikîsinin meşke dayalı sözlü temelini oluşturan güfteler, çoğunlukla divan edebiyatına ait gazel, kaside, murabba, kıt’a, terkib-i bend gibi nazım şekilleriyle kaleme alınan şiirlerden meydana gelmiştir. Bu durum ise şiirin mûsikî ile kurduğu bağı yalnızca estetik düzeyde değil, yapı ve form açısından da derinleştirmiştir. Bu makalede, XIX. yy. divan şairlerinden Koniçeli Mûsâ Kâzım Paşa’nın (1822-1889) Dîvân’ında yer alan ve her bir bendi 9 beyit olmak üzere toplamda 7 bend ve 63 beyitten oluşan sâkinâme türündeki terkib-i bendi ele alınacaktır. “Sâkî çevir dem-â-dem câm-ı safâ-medârı / Bezm-i felekde tutsun hurşîd şermsârî” şeklinde başlayan şiir, Türk mûsikîsinin neo-klasik ve romantik sanat akımının kurucusu kabul edilen bestekâr ve hânende Hacı Ârif Bey (1831-1885) tarafından nihavend makamında bestelenmiştir. Ancak Türk Sanat Müziği repertuvarındaki notalarda 9089 repertuvar numarası ile kayıtlı bu eserin güftekârı için “meçhul” kaydı düşülmüş olup eser, Türk Sanat Müziği Meçhul Güfteler Projesi’ndeki güftekârı meçhul 5619 eser listesine dahil edilmiştir. TRT repertuvarında makamı, formu, usulü, bestekârı ve eski harflerle ilk mısraı belirtilmiş olan eserin notasının en altında ise Latin harfleriyle ve sonradan eklendiği anlaşılan iki beyit yer almaktadır. Ancak sâkînâme türündeki şiirin ilk iki beytinin yer aldığı bu kısım silik ve ikinci beytin ikinci mısraının üzeri çizili vaziyettedir. Bu makale ile hem söz konusu eserin güftesinin kime ait olduğu tespit edilmiş olacak hem de sâkînâme türündeki şiir ve daha özelde ise nihavend şarkı formundaki eserin güftesi incelenerek gerek repertuvar gerek ilgili kaynaklardaki eksik/hatalı kısımlar üzerine bir değerlendirme yapılacaktır.}, number={2}, publisher={Mehmet ÖZDEMİR}