@article{article_1715645, title={Hadisler Bağlamında Tasavvuf Şiirinde Dünya Algısı}, journal={Rize İlahiyat Dergisi}, pages={261–278}, year={2025}, DOI={10.32950/rid.1715645}, author={Akbak, Muhammed Yusuf}, keywords={Tasavvuf, Edebiyat, Hadis, Tasavvuf Şiiri, Dünya Algısı}, abstract={Bu çalışma, tasavvuf şiirinde dünya tasavvurunun epistemolojik temellerini sorgulamakta ve bu tasavvurun Kütüb-i Sitte özelindeki hadisler çerçevesinde nasıl inşa edildiğini ortaya koymayı hedeflemektedir. Klasik dönemden modern döneme kadar uzanan süreçte yaşamış önde gelen sûfî şairlerin şiirlerinden hareketle gerçekleştirilen bu araştırmada, hadislerin tasavvuf edebiyatında şiirsel dile aktarım biçimleri ele alınmıştır. Çalışma, nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan metin analizi tekniği kullanılarak yürütülmüştür. Tasavvuf şiirinde dünya hayatına yönelik “dünya zindandır”, “dünya misafirhanedir” ve “azla yetinin” gibi anahtar hadis temalarının yapısal ve anlam boyutlarındaki yansımaları detaylı biçimde incelenmiştir. Çalışma, hadislerin tasavvuf şiirinde tematik bir malzeme olmaktan ziyade derin bir ahlâkî referans ağı olarak değerlendirildiğini göstermiştir. Araştırma kapsamında Yunus Emre, Aziz Mahmud Hüdâyî, İsmâil Hakkı Bursevî ve Alvarlı Muhammed Lutfî gibi farklı dönemlerde yaşamış sûfî şairlerin şiirleri incelenerek, bu sûfîlerin dünya tasavvurlarının hadis kaynaklı bir temellendirme ile nasıl biçimlendiği tespit edilmiştir. Bulgular, sûfî şairlerin dünya hayatıyla bağlantılı olarak sevgi, aşk, fakr, miskinlik, zühd, rıza ve sabır gibi temel tasavvufî kavramları yalnızca sembolik imgelerle değil, doğrudan hadis referanslarıyla ilişkilendirerek ahlâkî bir boyutta değerlendirdiklerini göstermektedir. Araştırma neticesinde, tasavvuf şiirinde hadislerin oldukça estetik bir biçimde ve yoğun olarak kullanıldığı görülmüştür. Ancak bunun sûfî şairlerin ana gayesi olmadığı, hadislerin ifadeleri süsleme unsuru olarak değil, bireysel ve toplumsal yaşama yön veren temel yapı taşları olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında veriler, tasavvuf şiirinin salt sanatsal bir üretim alanı olmaktan çıkıp dinî bir eğitim ve irşad vasıtası hâline geldiğini göstermektedir. Bu çerçevede tasavvuf şiiri, edebiyat ve dinî düşünce arasındaki organik ilişkinin somutlaştığı bir alan olarak öne çıkmaktadır. Sûfî şairlerin şiirlerindeki ana malzemenin Kur’an ve hadislerden oluştuğu görülmektedir. Çalışmamızda ele aldığımız hadis merkezli yaklaşım, tasavvuf şiirinin peygamber sevgisi etrafında şekillenen düşünce yapısını ortaya koymaktadır. Peygamberin yaşadığı gibi bir yaşam sürme çabası içerisinde olan sûfîler, sözlerini de onun hadislerindeki manalar doğrultusunda söylemişlerdir. Bu durum, şiirin yalnızca estetik söylemden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir hayat felsefesi ve değerler bütünü sunduğunu göstermektedir. Araştırmayla literatüre tasavvuf şiirinin dinî referanslarla kurduğu çok katmanlı ilişkiyi anlamaya yönelik yeni bir perspektif sunulması amaçlanmıştır. İlerleyen araştırmalarda, hadis merkezli metodolojinin sabır, aşk, tevekkül, fakr, şükür ve ölüm gibi diğer temel tasavvufî temalar çerçevesinde uygulanması, tasavvuf şiirinin içerdiği dinî ve felsefî derinliğin daha kapsamlı bir biçimde ortaya konulmasına imkân tanıyacaktır. Ayrıca farklı tarikat geleneklerinde hadis merkezli şiir anlayışının nasıl şekillendiği, tekke meclislerinde şiirlerin didaktik ve irşad amaçlı nasıl kullanıldığı gibi konular da, tasavvuf ve edebiyat alanındaki çalışmalara yeni açılımlar getirebilecek niteliktedir. Bu doğrultuda yapılacak disiplinler arası araştırmalar, tasavvufun şiir ve âyet, hadis eksenli irfan dünyasının daha derinlikli bir biçimde anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.}, number={29}, publisher={Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi}