@article{article_1735963, title={Anlatmadan Anlatılan Bir Hikâye: Ölü Saklayan Mezarcı}, journal={Hikmet - Akademik Edebiyat Dergisi}, pages={659–669}, year={2025}, DOI={10.28981/hikmet.1735963}, author={Büyükkavas Kuran, Şeyma}, keywords={Anlatı, zaman, geciktirim, sürpriz, Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim}, abstract={Süre; sahneleme, özet, eksilti, yavaşlatma ve durdurma teknikleriyle anlatı zamanını oluşturarak edebîliği kuran anlatı yapısıdır. Oyalanma, geciktirim, erteleme, boşluk ve sürpriz gibi teknikler de bu yapıyla ilişkilidir. Bu tekniklerle okurun anlatıya ilgi ve merak duyması sağlanır. Bir hikâye “sonra ne olmuş” merakını harekete geçirerek okuru edebî oyunun içine çeker. Oyunun kuralı, okurun merak etmesi, bu merakları bağlamında sorular sorması, anlatıdaki kurgusal işaretlerden hareketle sorularına cevap alabilmek için zihinsel bir gayret göstermesi ve edebî hazzı hissetmesidir. Necip Fazıl Kısakürek’in Ölü Saklayan Mezarcı hikâyesi, zaman kurgusu bakımından ilgi çeker. Hikâyede öykü zamanı, beş altı gün; anlatı zamanı bir saatlik süreyi kapsar. Bir saatlik anlatı zamanı sahneleme, yavaşlatma teknikleriyle kronolojik olarak ilerleyen ve anlatıcının yazma sıkıntısını konu edinen bir çerçeve hikâye içerir. Bu çerçeve hikâye; oyalanma, geciktirim ve merak unsurlarıyla okuru hikâyenin sonundaki küçük bir geriye kırılma içine yerleştirilen alt hikâyeye hazırlar. Esasında alt hikâye, Ölü Saklayan Mezarcı başlığına aittir. Fakat kurgusal oyalanma, geciktirim ve boşluk tekniklerinden yararlanılarak bu hikâye beklendiği gibi anlatılmaz. Sadece kişi, olay, mekân, zaman gibi temel unsurları birkaç cümleyle verilir. Başlığın çağrışımları ve kullanılan anlatım teknikleriyle merak ve gerilim yaratan hikâye bir sürprizle sona erer. Sürpriz, hikâyenin anlatılmamasıdır. Anlatılmayan hikâye, okurun muhayyilesine bırakılır.}, number={23 [GÜZ 2025]}, publisher={Ahmet TANYILDIZ}