@article{article_1736936, title={Abdülkâhir el-Cürcânî’nin Nazım Düşüncesi Bir Kuram mıdır?}, journal={Turkish Academic Research Review}, volume={10}, pages={747–764}, year={2025}, DOI={10.30622/tarr.1736936}, author={Bal, Yusuf Ziya}, keywords={Arap Dili, Belâgat, Fesâhat, Cürcânî, Teori, Nazım Teorisi}, abstract={Abdülkâhir el-Cürcânî (ö. 471/1078) sözün üstünlüğünün kaynağına yönelik tartışmalara nazım düşüncesiyle dahil olmuştur. Hicrî üçüncü asırda Kur’ân temelinde başlayan ve ideolojik yaklaşımlarla şekillenen söz konusu tartışmalar Cürcânî’nin yaşadığı döneme kadar sürmüştür. Sözlerin birbirlerine olan üstünlüklerini odağına alan bu tartışmalarda genellikle iki kriterden biri tercih edilmiştir. Sözlerin mukayesesinde lafız veya manadan birini kriter olarak belirleyen önceki belâgat alimlerinin aksine Cürcânî nazmı yani sözdizimi kriter olarak belirlemiştir. Ona göre üstünlük mukayesesinde lafız veya mana tek başına kriter olamaz. Çünkü lafzı kabul etmeden manaların mukayesesi söz konusu olamayacağı gibi manayı hesaba katmadan lafızlar arasında bir üstünlükten de söz edilemez. Bu sebeple Cürcânî üstünlüğün, lafız veya manada tek başına değil hem lafzı hem de manayı kuşatan nazımda olduğunu düşünmektedir. Sözün üstünlüğünü nazma bağlarken aslında onun ana hedefi Kur’ân’ın mucizeliğinin nazmında olduğunu kanıtlamaktır. Bu amaç doğrultusunda onun, görüşlerini sistemli bir düşünce olarak yapılandırdığı görülmektedir. Bu sebeple onun nazım düşüncesi bir teori olarak adlandırılmış ve “Cürcânî’nin Nazım Teorisi” şeklinde şöhret bulmuştur. Bu durum söz konusu düşüncenin teori analizini gerekli kılmaktadır. Bu makalede de Cürcânî’nin nazım düşüncesinin bilimsel anlamda bir teori mahiyetinde olup olmadığı araştırılacaktır. Bu amaç doğrultusunda sözü edilen görüşlerin teori analizi yapılacaktır. Cürcânî ve nazım düşüncesi üzerine çeşitli seviyelerde bazı çalışmalar mevcut ise de bu düşüncenin teori analizini yapan bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu bakımdan Cürcânî’nin nazım düşüncesinin bilimsel anlamda bir teori olup olmadığına ilişkin soru işaretleri bir problem olarak varlığını sürdürmektedir. Bu çalışma ile söz konusu problemin çözümüne katkı sunulması hedeflenmektedir. Söz konusu hedef doğrultusunda çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmaktadır. Cürcânî’nin nazım düşüncesini ortaya koyduğu Delâilu’l-i‘câz adlı eser bu yöntemle ele alınmaktadır. Eser nazım düşüncesini ortaya koyma niteliğinin yanı sıra belâgat ilminin kurucu metinleri arasında yer almaktadır. Bu bakımdan eser sistematik bir kitap mahiyeti arz etmemektedir. Buna rağmen eserde belli konuların farklı açılardan incelendiği dikkat çekmektedir. Lafız-mâna ikileminin çokça yer aldığı eserde kelime ve kelam farkına değinilmekte “meâni’n-nahv” ve “nazım” kavramlarına yer verilmekte ve fesâhat ile belâgatın farklılıklarına işaret edilmektedir. Bu kavramların yanı sıra Cürcânî’nin ele aldığı konular arasında bir ilişkinin olduğu da görülmektedir. Cürcânî öncelikle “sözlerin mukayese edilebilir olması” kanıtlamaya çalışmaktadır. Fakat bunu yapmadan önce Arap şiirlerini ve nahiv ilmini koruma altına almayı amaçladığı görülmektedir. Ona göre Arap şiiri ve nahiv ilmi sözlerin mukayese edilebilir olduğunun kanıtlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Daha sonra “belâgat ve fesâhatin nazımda olduğu” düşüncesini açıklamaya girişen Cürcânî, bunu belâgat ve fesâhatin sadece lafızda veya sadece mânada olmasının mümkün olmadığını kanıtlama yoluyla yapmaktadır. Esasen bu iki önerme ile Cürcânî’nin nazım düşüncesini teorik bir temele oturduğu söylenebilir. Fakat onun, bu eseri yazmaktaki ana hedefinin Kur’ân’daki i‘câzın yerine yönelik bir açıklama olması dolayısıyla üçüncü bir temel önerme olarak “i‘câzın yerinin Kur’ân’ın nazmı olduğu” savı ele alınmaktadır. Sonuç olarak zikredilen kavramlar ve önermeler ile Cürcânî’nin nazım düşüncesinin bir teori niteliğine haiz olduğu söylenebilir. Eserin içine dağılmış halde bulunan belâgat konularından haber çeşitleri, hazif, takdim, fasıl-vasıl, kasr, teşbih, mecâz, istiâre gibi konularla ilgili yaptığı açıklamalar ise söz konusu teoriyi destekleyen olgular mahiyetindedir.}, number={3}, publisher={Mehmet ŞAHİN}