@article{article_1740418, title={Rahşiye Türünün Bir Örneği Olarak Çerkeşî-zâde Tevfik Efendi’nin Rahşiyesi}, journal={Hikmet - Akademik Edebiyat Dergisi}, pages={314–347}, year={2025}, DOI={10.28981/hikmet.1740418}, author={Eren, Hulusi}, keywords={Klasik Türk Edebiyatı, Edebî Türler, Rahşiye, Çerkeşî-zâde Tevfik Efendi, Sultan Abdülaziz.}, abstract={Türk kültür ve medeniyetinde at, tarih boyunca bir binek yahut savaş aracı olmanın ötesinde, sosyal statü, güç, sadakat ve estetik değerlerin bir simgesi kabul edilmiştir. Bu sembolik değer sanatın pek çok alanına yansımış, sözlü ve yazılı edebiyat ürünlerinde de güçlü bir biçimde tezahür etmiştir. Bu bağlamda klasik Türk edebiyatında da at teması, farklı estetik anlayışlar çerçevesinde çeşitli yönleriyle işlenmiştir. Divan edebiyatında atı konu alan ve onun farklı yönlerini övgüyle anlatan manzumeler “rahşiye" adıyla anılmış, bu türden manzumelerde özellikle padişah atlarının hem fiziksel güzelliği hem de manevî kıymeti sanatlı ifadelerle dile getirilmiştir. “Esbiye” ve “Feres-nâme” olarak da adlandırılan rahşiye türünün ilk örneklerine 15. yüzyılda rastlandığı bilinmektedir. Ahmet Paşa, Taci-zâde Cafer Çelebi, Azmi-zâde Hâleti ve Şeyh Galip gibi şairler rahşiye türünde manzumeler kaleme almışsa da Nef’î’nin rahşiyeleri türünün en olgun örnekleri kabul edilmiştir. Rahşiye türünde örnek veren şairlerden biri de 19. yüzyıl şairlerinden Çerkeşî-zâde Mehmet Tevfik Efendi’dir. Bu çalışmada öncelikle atın kültürel arka planına kısaca değinilmiştir. Ardından Tevfik Efendi’nin Sultan Abdülaziz’in atı için kaleme aldığı manzumesi kasidenin bölümleri çerçevesinde ele alınmıştır. Manzume at tasvirinde kullanılan teşbih, istiare ve mübalağa gibi edebî sanatlardan hareketle rahşiye türünün sınırları içerisinde incelenmiştir. Böylece klasik edebiyatın son dönemlerinde rahşiye yazma geleneğinin nasıl yaşatıldığı ve Tevfik Efendi’nin manzumesinin rahşiye türü içerisindeki yeri irdelenmiştir.}, number={23 [GÜZ 2025]}, publisher={Ahmet TANYILDIZ}