@article{article_1744732, title={İsmaili ve İmami Kaynaklar Perspektifinde Muhammed b. İsmail b. Cafer’in Tarihsel Kimliği}, journal={Akdeniz İlahiyat Dergisi}, pages={1–12}, year={2025}, author={Tan, Muzaffer}, keywords={Muhammed b. İsmail, İsmailiyye, Mehdi-Kaim, Erken dönem Şiilik, İmamet.}, abstract={Bu makale, İslam mezhepler tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri olan Muhammed b. İsmail b. Cafer’in tarihsel kimliğini ve doktrinel önemini, İsmaili ve İmami Şii kaynaklarının çelişkili perspektifleri üzerinden incelemektedir. İsmaili geleneğinde "Mehdi-Kaim" olarak beklenen ve erken dönem İsmaili hareketinin merkezinde yer alan bu şahsiyet hakkındaki bilgiler, mezhepsel rekabet nedeniyle belirsizliklerle doludur. Makale, bu belirsizlikleri analiz ederek, Muhammed b. İsmail’in hem tarihsel rolünü hem de İslam düşünce tarihindeki yerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Muhammed b. İsmail, İmam Cafer es-Sadık’ın torunu ve İsmail b. Cafer’in oğludur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kaynaklar 120/738 yılı civarında doğduğunu belirtir. Ancak babasının vefatı sırasındaki yaşı konusunda ciddi farklılıklar vardır. İsmaili kaynaklar, onun yetişkinlik çağında olduğunu savunurken, bazı İmami rivayetler çocuk yaşta olduğunu iddia eder. Örneğin, İsmaili tarihçi İdris İmadüddin’in eserlerinde bu konuda çelişkili ifadeler yer alır: Bir yerde üç yaşında olduğu belirtilirken, başka bir yerde yirmi altı yaşında olduğu kaydedilir. Bu tutarsızlıklar, tarih yazımının mezhepsel önyargılardan nasıl etkilendiğini gösterir. İmami kaynaklar, Muhammed b. İsmail’i ahlaki zaafları olan, makam hırsıyla dolu bir figür olarak resmeder. Özellikle amcası Musa el-Kazım’ın imametini savunan İmamiyye mezhebi, onu itibarsızlaştırmak için çaba harcamıştır. Buna karşılık İsmaili kaynaklar, onu gizli bir imam (mastur) olarak tanımlar ve Abbasi yönetimine karşı örgütlenen karizmatik bir lider portresi çizer. Muhammed b. İsmail’in tarihsel tasviri, büyük ölçüde İmami ve İsmaili gelenekler arasındaki imamet tartışmalarından etkilenmiştir. İmami kaynaklar, onu Musa el-Kazım’ı Abbasilere ihbar etmekle suçlar ve bu ihbarın Musa’nın hapsedilmesine ve şehit edilmesine yol açtığını iddia eder. Örneğin, Şeyh Saduk gibi İmami alimler, bu ihbarı detaylandırarak Muhammed b. İsmail’i olumsuz bir figür olarak sunar. Buna karşın İsmaili kaynaklar, bu iddiaları reddeder ve Muhammed b. İsmail’in Abbasi baskısından kaçarak gizli bir hayat sürdüğünü vurgular. Onun İran, Horasan ve Rey gibi bölgelerde davetçiler (dai) ağı örgütlediği, hatta yerel yöneticilerle evlilikler yaparak siyasi ilişkiler kurduğu belirtilir. Özellikle Harun er-Reşid döneminde takibata uğradığı ve sürekli yer değiştirdiği aktarılır. Bu anlatılar, onun pasif bir figür değil, aktif bir siyasi lider olduğunu gösterir. Muhammed b. İsmail’in siyasi faaliyetleri, İsmaili davetinin erken dönemine ışık tutar. Kaynaklara göre, o, Medine’den ayrıldıktan sonra İran ve Horasan gibi Abbasi otoritesinin nispeten zayıf olduğu bölgelere gitmiş ve burada taraftar toplamıştır. İdris İmadüddin’in aktardığına göre, Rey’de İshak b. Abbas’ın yeğeniyle evlenmiş, Nisabur’da ise Mansur b. Cuş’un kızıyla akrabalık bağı kurmuştur. Bu stratejik evlilikler, onun bölgedeki nüfuzunu artırmıştır. Ayrıca, Halife Harun er-Reşid’in onu yakalamak için gönderdiği Muhammed b. Ali el-Horasani’nin, Şii sempatizanı olduğu için Muhammed b. İsmail’i uyardığı ve kurtardığı rivayet edilir. Bu olay, dönemin karmaşık siyasi ve mezhepsel dinamiklerini yansıtır. Muhammed b. İsmail’in tüccarlarla kurduğu ilişkiler de davet faaliyetlerinin yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Muhammed b. İsmail’in ölümü hakkında da farklı rivayetler vardır. İmami kaynaklar, onun Bağdat’ta erken bir tarihte öldüğünü iddia ederken, İsmaili kaynaklar Fergana veya Nisabur’da vefat ettiğini ve naaşının Fatımi halifeleri döneminde Kahire’ye nakledildiğini belirtir. Makale, onun 198/813 ile 200/815 yılları arasında öldüğünü ve geride tartışmalı bir miras bıraktığını savunur. Bu miras, erken dönem İsmaili eskatolojisinin şekillenmesinde kritik bir rol oynamıştır. Muhammed b. İsmail’in oğlu Abdullah’ı halef tayin etmesi, İsmaili imamet silsilesinin devamı açısından önemlidir. Ayrıca, onun faaliyetleri, Fatımi Devleti’nin kuruluşuna zemin hazırlayan sürecin başlangıcı olarak değerlendirilir. Muhammed b. İsmail, İslam mezhepler tarihinin en karmaşık figürlerinden biridir. İsmaili ve İmami kaynakların çelişkili anlatıları, tarih yazımının mezhepsel çıkarlarla nasıl şekillendiğini gösterir. İmamiyye, onu karalayarak Musa el-Kazım’ın imametini meşrulaştırmaya çalışırken, İsmailiyye onu Mehdi-Kaim olarak yüceltir. Bu çalışma, Muhammed b. İsmail’in sadece bir imam değil, aynı zamanda siyasi bir örgütleyici olduğunu ortaya koymaktadır. Onun hayatı, erken dönem Şiilik ve İslam tarihindeki mezhepsel ayrışmaların anlaşılması için önemli bir anahtardır. Tarihsel gerçekliği t}, number={2}, publisher={Akdeniz Üniversitesi}