@article{article_1759815, title={Kur’ân Perspektifinden Hastalık-Tedavi ve Takdir-Tedbir İlişkisi}, journal={Genç Mütefekkirler Dergisi}, volume={6}, pages={773–792}, year={2025}, author={Balkis, İmdat}, keywords={Tefsir, Kur’ân, Kader, Hastalık, Tedavi}, abstract={İnsan türü tarih boyunca birçok badireler atlatmış ve çeşitli hastalıklara, salgınlara maruz kalmıştır. Kimi zaman salgın hastalıklar toplumlarda çok ağır hasarlar bırakarak çeşitli travmalara sebep olmuştur. İnsan tabiatı gerek maddî gerekse de manevî hastalıklara müsait bir yapıya sahiptir. Hastalıklara maruz kalma konusunda insanlar arasında ciddi bir ayrım söz konusu değildir. Hemen hemen her insan hayatının çeşitli evrelerinde değişik hastalıklara maruz kalır. Kur’ân’da Peygamberlerden Hz. Eyyûb’un müptela olduğu salgın hastalık dolayısıyla ağır bir imtihana tabi olduğu anlatılır. Hastalıklar sadece hasta olan bireyi değil onun yakın (akraba, ahbab) ve uzak (toplum, devlet) çevresini de doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Hastalıkların insanın bedeninde olduğu gibi ruhunda da derin izler bıraktığı bir gerçektir. Hem maddî hem de manevî hastalıkların tedavisinde inancın olumlu etkilerinin olduğu kabul edilir. Kur’ân açısından hastalıkların teolojik olarak nasıl anlaşılması gerektiği ve şifâ bulmada dini motivasyonun olumlu etkilerinin incelemesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Hastalıkların tedavisi konusunda insanlara doğru inançsal destek sunmak vicdani ve toplumsal bir gerekliliktir. Bu sebeple Kur’ân perspektifinden hastalık-tedavi ve inanç-tedbir ilişkisinin doğru anlaşılması önemlidir. Hastalık sürecinde determinist sebeplerle tedbirin bir tarafa bırakılması veya toplumda cebrî bir kader anlayışının yaygınlaşması sıkıntıların artmasına sebep olur. Bu bağlamda Kur’ân’ın tedavi ve kader konusunu nasıl ele aldığı önemlidir. İslam dininin geçmişten günümüze; insan hayatı ve sağlığı konusunda vazettiği kurallar/nas ve sağlıklı yaşam için önerdiği önleyici tedbirler güncelliğini korumaktadır. Bunları topluma doğru aktarmak ve bir takım şaz düşüncelerden uzak durmak, bireysel ve toplumsal dokunun zedelenmesinin önüne geçmek açısından önemlidir. Zira manevî bağları kuvvetli ve sosyal dokusu sağlam olan fert ve toplumların hastalıkların/salgınların sebep olduğu buhranları nispeten daha hafif atlattığı malumdur.}, number={3}, publisher={Nihat DEMİRKOL}, organization={Yoktur}