@article{article_1775175, title={BAŞ-BOYUN KANSERİ TANILI VAKADA EV TABANLI FİZYOTERAPİ PROGRAMININ YUTMA FONKSİYONU, UYKU KALİTESİ VE ÖDEM ÜZERİNE ERKEN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ: VAKA RAPORU}, journal={Gazi Sağlık Bilimleri Dergisi}, volume={10}, pages={55–56}, year={2025}, author={Demiralay, Sıla Çağla and Keser, İlke}, keywords={Baş-Boyun Kanseri, Lenfödem, Postür, Uyku Kalitesi}, abstract={Giriş: Baş-Boyun Kanseri (BBK), solunum ve yutma gibi hayati fonksiyonları etkilemesi nedeni ile fizyoterapi uygulamaları ile desteklenmesine ihtiyaç duyulan bir hastalıktır. Amaç: Çalışmada, BBK tanılı vakada ev tabanlı fizyoterapi programının yutma fonksiyonu, uyku kalitesi ve ödem üzerine erken etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: BBK tanısı olan, 58 yaşındaki vaka, parsiyel larenjektomi ve boyun diseksiyonu cerrahisi geçirmiştir. Postoperatif dönemde 7 kür kemoterapi ve 33 seans radyoterapi uygulanmıştır. Vaka, baş-boyun bölgesinde şişlik şikayeti için fizyoterapi önerileri almak üzere yönlendirilmiştir. Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi kapsamında Manuel Lenf Drenajı (MLD), cilt bakımı ve egzersizler (boyun, yüz ve mimik, dil, postür egzersizleri) fizyoterapist tarafından öğretildikten sonra, 15 gün boyunca programı evde sürdürmesi istenmiş ve öneriler verilmiştir. Hastaya, Yutma Yaşam Kalitesi Anketi (The Swallowing Quality of Life Questionnaire-SWAL-QOL), Hasta Fayda İndeksi- Lenfödem (HFİ-L), Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi (PUKİ) ve çevre ölçümü uygulanmıştır. Bulgular: Vakanın SWAL-QOL puanı 44’ten 57’ye yükselmiş, HFİ-L puanı 1,8 bulunmuş (düşük-orta düzey arası fayda), PUKİ puan ortalaması ise 23’ten 15’e gerilemiştir. Yüz çevresi 50,4 cm’den 48,7 cm’ye azalırken, boyun çevresi 80,3 cm’den 81,3 cm’ye artmıştır. Sonuç: Fizyoterapi programının yutma fonksiyonları, uyku kalitesi ve ödem üzerine etkileri olduğu belirlenmiş ve raporlanarak literatüre katkı sağlamıştır. Yüz çevresi ölçümü azalırken, boyun çevresi ölçümünün artması sebebiyle MLD boyun bölgesine odaklanarak güncellenmiştir. Ödemin azalmasıyla birlikte erken dönemde bile pozitif etkiler gözlemlenmesi nedeniyle tedavinin sürdürülmesi ve hastanın lenfödemindeki dinamik değişimi izlemek üzere sık takip edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.}, number={Özel Sayı}, publisher={Gazi Üniversitesi}