@article{article_1828861, title={Geç Tunç-Demir Çağı Geçişinde Mukiş Krallığı’nın Başkenti Alalah’ta Yerel Dinamikler}, journal={Höyük}, pages={71–94}, year={2025}, author={Akar, Murat and Bulu, Müge and Ingman, Tara and Maloigne, Hélène and Peker, Hasan}, keywords={Amik Ovası, Aççana Höyük, Alalah, Mukiş Krallığı, Geç Tunç Çağı, Erken Demir Çağı}, abstract={Bu makalede, Hatay ilinin Amik Ovası’nda, Asi Nehri kenarında yer alan Aççana Höyük/Eski Alalah kentinde yürütülen yeni arkeolojik araştırmalar ekseninde, Geç Tunç Çağı’nın sonu ile Demir Çağı’na geçiş sürecinde, Anadolu ve Doğu Akdeniz koridoru üzerinde yaşanan yönetimsel ve sosyal değişimlere bölgesel bir bakış açısı sunulmuştur. Bu dönem aralığı, Anadolu arkeolojisi özelinde Hitit İmparatorluğu’nun çöküşü ve sonrasında yaşananları tanımlamaya yönelik araştırma sorularına odaklanırken, Doğu Akdeniz arkeolojik araştırmaları ise uzun yıllardır materyal kültür üzerinden insan hareketliliği ve göç kavramlarını tartışmaktadır. Aççana Höyük’te 1930’lu yıllarda “Tapınak Sondajı” olarak tanımlanan ve kentin dinsel nitelikli yapılarına ait tabakalaşmanın açığa çıkarıldığı alanın yakınına yerleştirilen yeni kazı sahasında tanımlanan bağlamlar üzerinden, Anadolu ve Doğu Akdeniz kültürlerinin kesiştiği tampon bir bölgede imparatorluk politikalarının gündelik yaşam, zanaat endüstrileri, idari yönetim pratikleri, kült ve sosyal statü gibi kavramlar üzerindeki etkisi ve ilişkisi irdelenmiştir. Geç Tunç Çağı’ndan Erken Demir Çağı’na geçişi tanımlayan seramik grupları, yerel üretim dinamiklerinde büyük ölçüde devamlılığa işaret ederken, alanın kült kimliğiyle ilişkili metal ve fildişi buluntu grupları, sosyal statü ve prestij nesneleri olarak değerlendirilmiştir. Hitit İmparatorluğu için tampon bölge niteliği taşıyan Amik Ovası’nın, Tunç Çağı’nın sonunda yaşanan sistem çöküşüne verdiği yerel tepkiler ise silindir mühür ve bullalardan oluşan yeni epigrafik buluntular ışığında değerlendirilmiştir.}, number={16}, publisher={Türk Tarih Kurumu}