@article{article_234815, title={Pusulasız bir halde girdik yeni yüzyıla…}, journal={Yedi}, pages={93–95}, year={2011}, author={Binol, Özkan}, abstract={<p>“Burada söz konusu olan ne bir binyıldan <br />diğerine geçerken hissedilen akıldışı sıkıntılar, ne de değişimden <br />ödü patlayanların ya da değişim hızından korkanların <br />ezelden beri ortaya attıkları, durmaksızın yineledikleri <br />lanetler. Benim derdim bambaşka; Aydınlanma Çağı’nın <br />bocaladığını, zayıfladığını ve kimi ülkelerde sona ermek <br />üzere olduğunu gören bir Aydınlanma yanlısının; bir <br />zamanlar özgürlüğün, dünyanın tamamına yayılmakta <br />olduğuna inanan, şimdiyse ona yer olmayan bir dünyanın <br />biçimlendiğini gören, eli kolu bağlı biçimde fanatizmin, şiddetin, <br />dışlamanın ve umutsuzluğun yükselişine tanık olan <br />bir özgürlük tutkununun; her şeyden önce de, aslında sadece, <br />pusuda bekleyen yok oluşa boyun eğmek istemeyen bir <br />yaşam aşığının endişeleri benimkiler”(1). </p> <p> <br /> <strong>Bu endişeleri taşıyanlar için “sanat” bir pusula olabilir </strong> <br /> <strong>mi? </strong> </p>}, number={5}, publisher={Dokuz Eylül Üniversitesi}