@article{article_234895, title={Yalan ve Tiyatro}, journal={Yedi}, pages={117–124}, year={2015}, DOI={10.17484/yedi.69665}, author={Öztürk Çetindoğan, Müşerref}, keywords={Lie, Truth, Philosophy, Theatre, Mimesis}, abstract={<p>İnsanoğlu sözlü iletişime geçtiği zamanlardan bu yana yalan söyler. Kişinin kendini korumak uğruna, niyetini bir <br />başkasından gizleyerek söylediği yalanlar, gerçekleri akla uydurmanın yolu kabul edilir. Gerçeklik ve yaşananlar arasında <br />tam bir uyum olmadığında yalan ortaya çıkar. Felsefede yalan, doğrudan tartışılmayıp hakikatin görünür hale gelmesini <br />sağlayan diyalektik bir ilişkiyle ele alınır. Yaratıcı bir işleve sahip olan yalan, bir dil oyunu olarak görülür ve hakikat <br />ancak yalan’la görünür hale gelir. Burada öncelikle, felsefeden yola çıkarak yalanın hakikatle olan bağı tartışılmakta ve <br />bu bağlamda tiyatro sanatının kurmacaya dayalı doğası yeniden ele alınmaktadır. Çünkü tiyatro sanatı mimesisin doğası <br />gereği bir kurgulama eylemidir -ki bu eylemin özü, seyirciyi bir yalana inandırmaya dayanır. Gerçeğin ‘-mış gibi’ yapılarak <br />taklit edilmesiyle başlayan sahneleme, seyircinin kandırılması değil, aksine bilinçli bir şekilde seyircinin yalana ortak <br />oluşuyla paylaşılan bir estetiktir. Dolayısıyla bu çalışmanın asıl amacı, gerçekliğin içinde yalandan olanı tercih eden <br />‘seyreden insan’ın -‘homo videns’in gerekçelerini sorgulamaktır. <br />Anahtar Sözcükler: Yalan, Hakikat, Felsefe, Tiyatro, Mimesis. </p>}, number={14}, publisher={Dokuz Eylül Üniversitesi}